Sanayinin Teknolojiye Açılan Penceresi

Geleceğin teknolojilerini geliştiren Gebze Teknik Üniversitesi Teknopark, üretim vizyonunu Sanayi Gazetesi ile paylaştı.

Tüm dünya çapındaki teknoloji alanında yapılan gelişmelere paralel olarak ülke ekonomileri de büyümeye devam ediyor. Teknoloji alanındaki çalışmaların son yıllarda hız kazandığı Türkiye’de ise ülke ekonomisine teknolojik ürün kazandırma hedefinde olan Teknoparklar, en büyük yükleniciler konumunda bulunuyor. Yeni teknolojilerin ve hali hazırda bulunan ürünlerin geliştirildiği söz konusu ‘teknoloji çatıları’ sağladıkları alt yapı ve danışmanlık destekleriyle firmaların gözdesi haline geldi. Bu kapsamda firmalara ve girişimcilere tüm imkanlarını seferber eden Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Teknopark, 2020 yılından itibaren ülkeye katma değer sağlamak için çabasını sürdürüyor. GTÜ Teknopark Genel Müdürü Yusuf Çalık, bu kapsamda Teknopark bünyesinde gösterilen faaliyetleri ve geleceğe dair yakaladıkları vizyonu Sanayi Gazetesi ile paylaştı.

Üniversite ve Teknopark İç İçe

GTÜ Teknopark bünyesinde bulunan firmalar, ülkeyi geleceğin teknolojilerine hazırlama noktasında hangi alanlarda faaliyet gösteriyor?

3500 metrekare kiralanabilir kapalı alana sahip olan GTÜ Teknopark içerisinde aktif halde 100 firma faaliyet gösteriyor. Firmalar genel olarak; bilişim, otomasyon, biyokimya, malzeme mühendisliği ve tarım gibi sektörlere yönelik olarak çalışıyorlar. Bu sektörler içerisinde yer alan bilişim sektöründe ise ayrı bir uzmanlık söz konusudur. Bilgisayar mühendisliği kapsamında Gebze Teknik Üniversitesi Türkiye çapında ilk sıralarda yer alıyor. Sadece mühendislik okuyan değil diğer bölümlerde okuyan öğrencilerimizde bilişim teknolojileriyle iç içeler. Bu etkende doğrudan hem firmalar bazında hem de Teknopark bazında kalitenin artmasına neden oluyor. Burada 100 proje bugüne kadar tamamlanmış ve 60’a yakını da ürüne dönüştürülmüş durumda. 150’yi aşkın projede şu anda aktif olarak ilçemizde yürütülüyor.

Firmalar kadar teknoloji geliştirilme noktasında önemli bir temel oluşturan öğrencilere sunduğunuz destekler nelerdir?

Burası üniversite teknoparkı olarak diğer teknoparklardan farklı bir konumda bulunuyor. Bu nedenle öğrenci ve akademisyenlerin kalitesi doğrudan teknopark üzerinde etki sahibi oluyor. Bizler öğrencilere projelerini geliştirebilmesi için ortak laboratuvarlar kurduk ve onlara ücretsiz alt yapı hizmetleri sağladık. Bunun dışında üç boyutlu yazıcı gibi temel donanımları da yine öğrencilerimizin hizmetine sunduk. Öğrencilerimiz bu laboratuvarlarda neredeyse haftanın her günü çalışıyorlar. Akademisyenlerimizin de buraya olan desteği entegre bir şekilde sürdürülüyor. Çeşitli faaliyetlerde bulunan öğrencilerimiz arasında firması bile kurulmadan ciddi yatırımlar alanlar var. Biz teknopark olarak bu noktada öğrencilerimizi de sonuna kadar destekliyoruz.

Sürdürülebilir Teknopark Bilinci

Yeni yatırımcılara GTÜ Teknopark’ı cazip kılan temel etkenler hakkında bilgi verir misiniz?

Yeni yatırımcıların buraya teşvik edilmesindeki en önemli etkenler öğrencilerin kalitesi ve hocaların sürekli olarak teknopark ile içli dışlı olmasıdır. Yetkin akademisyen kadrosu teknoparkı cazibe merkezi haline getiriyor. Akademisyenlerimiz sadece öğrencilere değil, firmalara da danışmanlık hizmetleri veriyor. Bu durumda üniversite ve sanayi iş birliğine ciddi oranda katkı sunmuş oluyor. Buradaki asıl mesele ise yatırımlardan sonraki süreçte başlıyor. Biz teknopark bünyesinde faaliyet gösterecek olan firmalarla birlikte kalıcı ve sürdürülebilir bir yapı oluşturmak istiyoruz. Bu nedenle firma seçiminde de sürdürülebilir olan firmaları tercih ediyoruz. Hep birlikte üstün kaliteli teknolojiler için bir merkez oluşturma düşüncesiyle üniversitenin de yapısını bozmadan hareket etme bilincindeyiz. Biz firmalara elimizden gelen desteği sağlıyoruz ve ürünlerini pazarlamaları konusunda adeta koşturuyoruz.

Peki GTÜ Teknopark olarak yeni girişimlere ve girişimcilere olan bakış açınız nedir?

Biz burada daha çok start-up girişimleri toplamaya çalışıyoruz. Bizim hedefimiz her daim genç girişimcilerimizi teşvik etmek oldu. Bu kapsamda da öğrencilerimize yatırımcı bularak onları desteklemeyi de sürdürüyoruz. HAVELSAN, TÜBİTAK BİLGEM, ASELSAN gibi firmalarla öğrencileri ve firmaları bir araya getiriyoruz. Modül projelerini üreten girişimcilerin ürünleri bu firmalarda kullanıyor. Öğrencilere her şeyden önce gelecek vizyonunu da aşılamaya çalışıyoruz. İhtiyaç duydukları her konuda ise mentörlük sağlıyoruz.

Sanayicilere Destek Çağrısı

Kurumlar arası iş birliği kültürünün teknopark bünyesine kazandırdıklarından bahsedebilir misiniz?

Arzumuz sanayiyle üniversiteyi teknopark platformunda buluşturmak. Buraya yapılacak en büyük katkı bunun gerçekleştirilmesi ile olacaktır. Üniversite teknoparklarının sanayi üniversite iş birliği ile yürümesi gerekiyor. Bu kapsamda Gebze Kimya İhtisas (GEBKİM) OSB’nin burada bulunması önemli bir örnek teşkil ediyor. GEBKİM’in bizim için çok daha avantajlı bir süreci de beraberinde getirdiğini söyleyebiliriz. Temel beklentimiz ise daha fazla OSB’nin ve sanayicinin burada bulunmasıdır. OSB’lerin ve sanayicilerin teknoparkla iç içe olması kendilerine çok ucuz ve sürdürülebilir bir ar-ge merkezi oluşturacak. Bizler sanayicilere AR-GE merkezinizi burada kuralım, personel ve mentörlük desteğini de biz sağlayalım diyoruz. Bizlerin sanayiciye ihtiyacınız nedir sorusunu sorarak bu cevaba göre üretim gerçekleştirmemiz gerekiyor. Sanayicilerle birlikte GTÜ Teknopark’ı üst liglere taşıyabiliriz. Bu kapsamda tüm kurumlarımızın teknopark içerisinde bulunmasını temenni ediyoruz.

Ülke ekonomisine hem teknoloji hem de katma değer sağlayan teknoparkların faaliyet süreçleri hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Dağınık bir yapıdan ziyade her teknoparklar belli konularda uzmanlaşırsa ekonomiye daha fazla katkı sunulacak. Teknoparklar birbiri arasında bulunan iletişimini kuvvetlendirerek üretilecek ürün hangi teknoparkın uzmanlık alanıysa ürün oraya yönlendirilmeli. Sektörel olarak kapsamın çok geniş tutulmaması ve belirli alanlarda uzmanlaşılması düşüncesindeyiz. Bizlerinde uzmanlaştığı alanlar; bilişim, malzeme mühendisliği, otomasyon ve biyokimyadır. Bunların dışında insansız sistemler üzerine çalışan firmalarımızda bulunuyor. Fly BVLOS Technology ve Maxwell firmalarının gerçekleştirdikleri İHA ürünü drone konusunda çalışacak olan diğer firmalara öncü konumda bulunuyor. Bu alanda firmalara destek olacak yaklaşık 30 dönümlük arazimiz ise dronepark olarak faaliyet göstermeye devam ediyor.

Geleceğe dair Teknopark için planladığınız projeler var mı?

Bu sene bizim lansman yılımız olacak. Firmalarımızın ürettiği ürünlerin birçoğunu bu yıl içinde duyurmayı planlıyoruz. Bunun dışında fiziki alanın darlığı gelişim sürecimize bir bariyer oluşturuyor. Bunun çözülebilmesi için şubat ayının 10’unda arazi genişletme çalışmalarını da başlatıyoruz. Planlanan süreçte aksaklık yaşanmazsa 1 Mayıs’ta alanların teslimatlarını da gerçekleştireceğiz. Yıl sonuna kadar hedefimiz 20 bin metrekarelik alana sahip olmak. Böylelikle 100 firmayla yürütülen çalışmalar 200 firma ile yürütülebilecek. Gebze Teknik Üniversitesi Teknopark çok yüksek bir potansiyeli bünyesinde barındırıyor. Bizler de bu potansiyelin artırılması için elimizden geldiğince çalışmaya devam ediyoruz.