Savunma sanayide bir ilk! Türk savunma sanayii “eğitim” ihracat edecek

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi’nde açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ankara’da Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi’nde konuştu. ( Arman Önal - Anadolu Ajansı )

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Lübnan’ın çeşitli bölgelerinde çağrı cihazlarının patlatılmasına ilişkin, “Hem terör saldırılarında hem de ülkeler arası çatışmalarda çok farklı yöntemlerin, teknolojilerin kullanıldığını görüyoruz. Bu konuda, kendi ayakları üzerinde durabilen toplumlar kazanacak.” dedi.

Yılmaz, bir otelde düzenlenen Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, teknolojik gelişmelerin ülkelerin ekonomik büyüme, güvenlik ve küresel rekabetteki yerini belirleyen önemli faktörlerden başında geldiğini belirtti.

Bilgiye dayalı teknolojik üretimin, ülkelerin stratejik hedeflerine ulaşmalarını sağlayan en kritik alanı oluşturduğunu ifade eden Yılmaz, bilim ve mühendislik gibi alanlarda uzmanlaşan insan kaynağının bu tasarım ve üretimin temelini oluşturduğunu söyledi.

Zirvede izlenen videoda yer alan “Başarının arkasında insan var” şarkısına atıfta bulunan Yılmaz, kalkınma ve gelişme sürecinin arkasında esas itibarıyla insanın olduğunu dile getirdi.

Cevdet Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunları üreten nedir diye baktığımızda, arkasında, donanımlı, nitelikli, birlikte çalışma iradesini gösterebilen bir insan topluluğu var. Hedefler koyabilen, o hedefler etrafında güçlü bir şekilde organize olabilen toplumlar kalkınmış toplumlardır. Yapamayacakları iş yoktur. Bunun da özünü insan oluşturmaktadır. İnsan kalkınmanın amacı, hedefi olduğu gibi en büyük vasıtasıdır. Savunma sanayi alanında durum tabii ki farklı değil. İnsan kaynağı savunma sanayinin en önemli unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır.”

Cevdet Yılmaz, yenilikçi projelerin hayata geçirilmesi ve teknolojik üstünlüğün sağlanmasının, yetkin insan kaynağıyla mümkün olduğunu vurguladı.

Savunma sanayisinin yüksek teknolojinin en ileri uygulamalarının gerçekleştiği bir alan olduğuna işaret eden Yılmaz, şöyle konuştu: “Sektördeki başarı, doğrudan doğruya uzman mühendislerin, araştırmacıların ve teknisyenlerin bilgi birikimiyle şekillenir. Bu açıdan Savunma Sanayii Başkanlığımız bünyesinde kurulan Savunma Sanayi Akademisi’ni son derece önemli bir hamle olarak görüyorum. Savunma Sanayii Yetenek Yönetimi Zirvesi’nin yine bu kapsamda savunma sanayi kazanımlarımızı yarınlara taşımak ve daha da güçlendirmek için faydalı bir platform olacağına inanıyorum. İlkini gerçekleştiriyoruz. Bu devam edecek, bir gelenek olarak inşallah çok daha güçlü bir şekilde yarınlara taşınacak.”

Yılmaz, savunma sanayisindeki temel amaçlarının kendi imkanlarıyla üretebilecekleri hiçbir ürünü dışarıdan temin etmemek ve yerlilik, millilik oranlarını sürekli artırmak olduğunu anlattı.

Geçmişte edindikleri deneyimlerin, savunma ürünlerinin tasarımı ve üretiminde tam bağımsızlığa ulaşmanın vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu açıkça ortaya koyduğuna dikkati çeken Yılmaz, şu değerlendirmelerde bulundu: “Daha dün yaşananlar, bu anlamda hepimize çok şeyler söylüyor. Ülkeler, artık birbirleriyle çok farklı şekillerde çatışmalar yaşayabiliyor. Hem terör saldırılarında hem de ülkeler arası çatışmalarda çok farklı yöntemlerin, teknolojilerin kullanıldığını görüyoruz. Bu konuda, kendi ayakları üzerinde durabilen toplumlar kazanacak. Başkalarına muhtaç olanlar, başkalarının merhametine de güvenmek zorundadırlar. Dünyamızın çok da merhametli bir dünya olmadığını hep birlikte görüyoruz. Güçlü olmak, kendi ayaklarımızın üstünde durmak, kendi imkanlarımızı oluşturmak zorundayız. Geleceğimiz, güvenliğimiz için bu son derece önemli.”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin bölgesel jeopolitikte bir yandan küresel güvenlik dinamiklerinde söz sahibi, diğer yandan da savunma alanında daima hazırlıklı olması gerektiğini söyledi.

Milli savunma sanayiyi güçlendirdikçe, küresel barış, istikrar ve güven ortamına sağlayacakları katkının da artacağına inandıklarını dile getiren Yılmaz, “Dosta güven, düşmana korku veren bir güç olmak zorundayız. Bunu, barış, istikrar için yapıyoruz. Herhangi bir tehdidi önceden caydırmak için gerçekleştiriyoruz. Halkımızın emniyeti, güvenliği için yapıyoruz. Dolayısıyla Türkiye güçlendikçe, bölgemizin de istikrarı artacaktır, küresel istikrara da katkımız güçlenecektir.” diye konuştu.

Cevdet Yılmaz, başarısını sahada ispat etmiş insansız hava araçlarının tasarımı, üretimi ve satışında Türkiye’nin dünyanın ilk 3-4 ülkesi arasında yer aldığını anımsattı.

Diğer taraftan kara ve deniz savunma araçlarında, dünyada kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülkeden biri olduklarını söyleyen Yılmaz, şunları kaydetti:

“Milli savunma projesi sayımız 1000’i aşmış durumdadır. Ürünlerimiz dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor. Dost ve müttefik ülkelerin envanterlerinde yerlerini alıyor. Savunma sanayi ülkemizin yüksek katma değerli ihracatında önemli bir rol oynuyor. İnşallah gelecekte daha da yükselerek devam edecek. Sadece 2024 yılı içerisinde 171 farklı ülkeye ihracat yapılmış olması takdire şayan bir başarıdır. “Defence News Top 100 for 2024″ araştırma sonuçlarına göre dünyanın en büyük 100 savunma şirketi arasında ASELSAN, TUSAŞ, ROKETSAN, MKE ve ASFAT olmak üzere beş Türk şirketi yer almıştır. Marlin SİDA’dan modüler zırhlı kuleye, ANKA 3’ten GÖKDOĞAN’a her bir projemiz ayrı bir başarı hikayesi ve gerisinde nice fedakarlıklar, emekler, çabalar. Savunma sanayi başarılarımızın arkasında, tasarımdan üretime kadar hayalleri gerçeğe dönüştüren mühendislerimizin elleri var. Teknokentlerden organize sanayi bölgelerine, üniversitelerden AR-GE merkezlerine insan kaynağımızın alın teri var, akıl teri var. Bunun kıymetinin farkındayız. Milli yetkinlik hamlesiyle bu alandaki insan kaynağı kalitemizi daha ileri seviyelere taşıyacağımıza inanıyoruz.”

Savunma sanayi insan kaynağının daha teknoloji odaklı, esnek, çok disiplinli ve sürekli gelişen yetkinliklere sahip olmasının gerektiğini vurgulayan Yılmaz, “6 Ağustos 2024 tarihinde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantımızda bu yönde karar alınmıştır. Savunma sanayinin yarınları için ihtiyaç duyulan insan kaynağı yetkinlik envanterinin belirlenmesi ve yetenek yönetimi konularında gençlerimize odaklanacağız.” dedi.

Sadece bugünün ihtiyaçlarına odaklanmış bir eğitimle geleceği inşa edemeyeceklerinin altını çizen Yılmaz, şunları kaydetti:

“Gelecekte oluşacak ihtiyaçları şimdiden görerek genç nesilleri geleceğe hazırlamak durumundayız. Bu anlamda hem bugünün ihtiyaçlarını karşılayan hem de geleceğin ihtiyaçlarına cevap veren bir eğitim sistemiyle yolumuza devam etmek durumundayız. TEKNOFEST gibi, DENEYAP Atölyeleri gibi çocuklarımızı ve gençlerimizi küçük yaştan itibaren inovasyona ısındıran girişimlerin ne kadar etkili olduğunu görüyoruz. Mesele sadece teknik bir uzmanlık meselesi değil. Gençlerimize o heyecanı verme, özgüveni kazandırma, birlikte çalışma başarma tecrübesini kazandırma meselesi. Savunma sanayinde sağlanan başarıların diğer sektörlere yansıyarak bir kalkınma modeli haline geldiğine hep birlikte şahitlik ediyoruz. İnsan kaynağımızın daha da zenginleşmesiyle sektördeki liderlik konumumuzu güçlendireceğiz. Yetenekli ve donanımlı profesyonellerle hem yerel hem de küresel ölçekte rekabet gücümüzü artıracak ve başarımızı sürdürülebilir kılacağız.”

Kaynak: AA