Resesyon, kur belirsizliği ve enflasyon sorunlarının gölgesinde 2022’yi tamamlamaya hazırlanan iş dünyası, finansmana erişim sorununun 2023 yılına da taşınmasından endişe ediyor.
İş dünyasının 2022 yılını nasıl geçirdiğini değerlendiren TÜRKONFED Başkanı Sönmez, KOBİ’lerin 2023 yılına ilişkin tahmin ve beklentilerini paylaştı. Sönmez, gelişmiş ekonomilerin politika faizlerinde artışa gittiğini, Türkiye’nin ise Yeni Ekonomik Model olarak tarif edilen ekonomi politikası dahilinde politika faizini düşürmeyi tercih ettiğini belirtti. Bu durumun politika faizi ile enflasyon arasındaki makasın daha fazla açılmasına neden olduğuna dikkat çeken Sönmez, “Diğer taraftan ihracatçılarımızın rekabetçilik gücüne etki eden üretici fiyatlarının geldiği üç haneli seviyeler ile tüketici fiyatları arasındaki fark da enflasyon üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor. İhracatımız tarihi rekor kırsa da ithalatın, ihracatımızdan daha hızlı artmış olduğunu gözden kaçırmamalıyız” dedi.
Enflasyon – Faiz – Kur Sarmalından Çıkılmalı
Türkiye ekonomisinin bu yılı yüzde 5 ve üzeri bir büyüme ile kapatmasının beklendiğini hatırlatan Sönmez, “Ancak ülkemizin sürdürülebilir kalkınması, kaliteli büyümesi, bunlarla birlikte istihdamın korunup gelişmesi için yüzde 5 ve üzeri büyümeyi kalıcı hale getirmemiz gerekiyor. Bunun için de yaklaşık 10 senedir ısrarla üzerinde durduğumuz enflasyon-faiz-kur sarmalından çıkmalı; markalı, yüksek katma değerli üretim ve yüksek katma değerli ihracatı önceliklendiren, verimlilik artışı yaratacak sanayi odaklı bir ekonomik modele geçmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Yüksek Kur Oynaklığı Sorunları Beraberinde Getiriyor
2022 yılında iş dünyası için belirleyici gelişmelerin başında yüksek kur oynaklığının geldiğini hatırlatan Sönmez, “İhracatçı KOBİ’ler veya ihracat zinciri içerisinde yer alan KOBİ’ler belirli düzeyde avantaj sağlamış olsa da yüksek kur oynaklığı; yüksek üretim maliyetleri, varlık fiyatlarında dalgalanmalar, işletme sermayesi ihtiyaçlarının hızla artması ve nihayetinde toplumun geniş bir kısmı için refah kaybı gibi sorunları beraberinde getiriyor. Bu noktada ekonomi yönetiminin hedefi ekonomik istikrarı sağlayarak üretici-tüketici enflasyonu, döviz kuru ve üretim parametrelerinde oynaklığı azaltmak ve istikrarı sağlamak olmalıdır” şeklinde konuştu.
En Öncelikli Konu Finansmana Erişim
Küresel talebin düştüğü ve ekonomilerin yavaşladığı bir döneme girildiğinin altını çizen Sönmez, bu süreçte işletmelerin yaşadığı finansmana erişim sorununun artarak devam ettiğine işaret etti. Toplam kredi hacmi, ticari kredi hacmi veya KOBİ kredilerinde nominal yıllık artışların yüzde 75’leri bulabildiğine değinen Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ancak unutmamak gerekir ki yıllık ÜFE Ekim’de yüzde 158 iken baz etkisiyle Kasım’da yüzde 136’ya geriledi. Ticari faiz oranları düştü ve makro ihtiyati tedbirler gereğince referans faizlerdeki düşüşe paralel olarak düşmeye devam edecek. Özellikle bankacılık sisteminin yeterince kredi üretememesi önümüzdeki aylarda ekonomik yavaşlamayla beraber gündemde yeniden yer edinecektir. İş dünyası, düşen küresel taleple beraber üretici maliyetlerinde oluşacak baskı riskiyle karşı karşıya kalabilir. Özellikle işletmelerin toplam maliyetlerindeki enerji harcamaları oranı gittikçe artıyor. Bu noktada iş dünyası için kayıtsız ve şartsız en öncelikli ve hayati konu finansmana erişim. Ticari kredi faizleri ve hatta özellikle KOBİ ticari kredileri hacmi artıyor ancak mesele kredi hacminin aylık yüzde 3-5 artması değil. Çünkü işletmelerin sermaye ihtiyaçları daha hızlı artıyor.”
KOBİ’lerin Dijitalleşme ve Yeşil Dönüşüm Kapasiteleri Geliştirilmeli
Küresel ekonomide beklenen yavaşlamanın etkilerini azaltmak için Türkiye’nin rotasını her zamankinden daha güçlü bir şekilde Anadolu’ya çevirmesi gerektiğini savunan Sönmez, “KOBİ’lerimizin özellikle dijitalleşme ve yeşil dönüşümde kapasitelerini geliştirmeliyiz. Bu süreçte çevreci ve eko-inovatif süreçlere adaptasyonunu geliştiren, hızlı dijitalleşen, veriyi sadece üretimde değil tüketici davranış ve isteklerine göre analiz eden işletmelerin öne geçeceğini söyleyebiliriz” dedi.