Sevgi PİLGİ
OSB’lerin deri sanayisi için öneminden bahseden Uluslararası Deri Sanayicileri Konseyi (ICT) ve Türkiye Deri Sanayicileri Derneği (TDSD) Yönetim Kurulu Başkanı Burak Uyguner, “OSB’ler, deri üreticilerinin bir arada çalışmasını sağlayarak sinerji oluşturur ve verimliliği artırır. Bu bölgelerdeki ortak altyapı, lojistik ve destek hizmetleri, maliyetleri düşürerek rekabet gücünü artırır. Ayrıca, Deri Dernekleri sektördeki firmaları bir araya getirerek bilgi paylaşımını teşvik eder, ortak sorunlara çözüm arar ve uluslararası pazarlarda tanıtım yapar. Bu sayede, deri sektörümüz dünya pazarlarında daha etkin bir şekilde yer alır ve ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunur” dedi.

“GENÇLERİN İLGİSİ İMALAT SANAYİİNDEN UZAK”
Sektördeki tecrübelerini tasarımla da harmanlayarak Türk deri ve deri ürünleri algısını yüksek bir seviyeye çıkardıklarının altını çizen Burak Uyguner, “Bu algıyı daha da ileriye taşımayı ve hem üretimi hem de ihracatı artırmayı hedefliyoruz. Ancak, bu hedefin en önemli bileşeni olan yetişmiş eleman bulma noktasında ne yazık ki problem yaşıyoruz. Deri üretimi, özel bilgi ve beceri gerektiren bir süreçtir. Ancak, sektörümüz genç yetenekleri çekmekte zorlanmaktadır. En önemli eğitim kurumumuz olan Ege Üniversitesi Deri Mühendisliği Bölümü ile sıkı bir iş birliği içerisindeyiz. Hatta Ticaret Bakanlığımız ile de bu bölümde okuyan öğrencilere burs imkânı sağlamaktayız. Bu iş birliği, sorunun çözümüne yönelik önemli bir adımdır. Ancak, gençlerin ilgisi sadece deri sektörü değil genel olarak imalat sanayiinden uzaktır. Bu sebeple daha üst seviyede ele alınacak çaba ve yatırım gerekmektedir. Kısa vadede çözüm üretilmediği takdirde, gelecek dönemde de en önemli sorunlarımızdan birisi insan kaynağı olacak gibi görünüyor” ifadelerine yer verdi.

“DAHA REKABETÇİ OLABİLİRİZ”
Uyguner, “Suni veya vegan ismiyle anılan fosil bazlı malzemelerin yıkıcı rekabetine, AB Yeşil Mutabakatı kapsamındaki sektöre özgü düzenlemelere, sürdürülebilirlik arayışına rağmen deri sanayiinin geleceği için karamsar değiliz. İçinden geçtiğimiz süreç tüm dünyada olduğu gibi bizde de kabuk değişimi şeklinde olacak gibi görünüyor. Her önemli değişim beraberinde ya yeni girişimler ya da mevcutların piyasadan çekilmesi ile sonuçlanıyor ki bu Türk deri sektöründe işletme sayısının azalması şeklinde oldu. Buna rağmen üretim miktarımız azalmak yerine arttı. Çünkü pazarda kalmayı başaran işletmeler yeni gelişmeleri hızlıca adapte ederek üretime devam ettiler. Bugün de benzer bir süreç yaşanacak gibi görünüyor. Teknolojik gelişmeler ve sürdürülebilir üretim yöntemleri sayesinde sektörümüzün daha da güçleneceğine inanıyorum. Üretim ve istihdam açısından baktığımızda, deri sanayi, ülkemizde önemli bir yer tutmakta ve birçok kişiye istihdam sağlamaktadır. Ancak, sektörde daha fazla yenilikçi yaklaşımlar ve yüksek katma değerli ürünler üretilmesi gerektiğine inanıyorum. Bu şekilde hem iç piyasada hem de uluslararası pazarlarda daha rekabetçi olabiliriz” cümlelerini kullandı.

“KAR MARJLARIMIZ DARALDI”
Enflasyonun, deri sanayiini de olumsuz etkilediğini söyleyen Burak Uyguner, “Üretimdeki tüm girdilerin fiyatlarının artması, üretim maliyetlerini yükseltti ve bu durum kar marjlarımızı daralttı. Her işletme kendi yapısına uygun olarak çeşitli stratejiler geliştirmeye çalıştı ve devam da ediyor. Üretimi azaltmak, belli oranda küçülmek, daha fazla ihracat yapmaya çalışmak, proses değişikliğine gitmek, ham maddeden başlamak yerine yarı mamul satın almak ve bitmiş ürün elde etmek bu stratejilerden bazıları” şeklinde konuştu.

“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK BİR MİRAS”
Deri sanayicileri olarak, sürdürülebilirlik alanda çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirten Uyguner, şunları söyledi: “Atık yönetimi, su tasarrufu ve çevre dostu kimyasalların kullanımı gibi konularda önemli adımlar attık. Birçok işletmemiz, çevre yönetim sistemleri kurarak uluslararası sertifikalar aldı. Ayrıca, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yaparak karbon ayak izimizi azaltmayı hedefliyoruz. Sektör olarak, sürdürülebilirliği sadece bir zorunluluk değil, aynı zamanda gelecek nesillere bırakacağımız bir miras olarak görüyoruz. Bu konuda çalışmalarımızı artırarak devam ettireceğiz.”
Kaynak: Haber Merkezi