Trump Türkiye’ye uygulanan CAATSA yaptırımlarını kaldıracak mı? CAATSA yaptırımları neler?

Yeni dönemde karşılıklı yatırımların artırılması ve CAATSA yaptırımlarının devre dışı bırakılması gibi hususlar masada olacak.
CAATSA yaptırımları neler? CAATSA yaptırımları neler?

Türkiye ile ABD arasında savunma sanayisi alanında işbirliğini geliştirme potansiyeli bulunuyor.

Donald Trump‘ın yeni döneminde ABD’nin Hasımlarına Yaptırımlar Yoluyla Karşılık Verme Yasası (CAATSA) kapsamında Türkiye’ye yönelik kararlarını gözden geçirmesi isteniyor. İki ülkenin “müttefiklik” anlayışıyla meseleye yaklaşması ve sürecin olumlu sonuçlanması halinde bunun savunma sanayisindeki işbirliğini ilerletmesi bekleniyor. Peki CAATSA yaptırımları neler?

2 Ağustos 2017’de resmen yürürlüğe giren CAATSA yasası, ABD’nin ulusal güvenliğine “tehdit” olarak değerlendirdiği İran, Rusya ve Kuzey Kore’ye karşı yaptırımların alınmasını öngörüyor.

Yasanın 231. maddesine göre, Rusya ile savunma ve istihbarat alanlarında çalışan kişilere karşı da yaptırım getirilebiliyor. Bu yaptırımlar, Rusya Federasyonu için veya onun adına çalışan kişilerle bilerek “önemli işlem” yapan gerçek ve tüzel kişiler için de geçerli olabiliyor.

CAATSA 235. maddesinde 12 farklı yaptırımdan oluşan bir liste öngörmüştür. Buna göre ABD Başkanı:

1- ABD İhracat-İthalat Bankası  tarafından yaptırım uygulanan kimselerin ülkeden mal ve hizmet ithal etmesiyle ilgili teminat, sigorta, kredinin uzatılması gibi işlemlerine onay verilmemesi talimatı verebilir,

2- ABD Hükümeti’ne yaptırım uygulanan kimselere İhracat Yönetim Kanunu (the Export Administration Act of 1979), Silah İhracatı Kontrol Kanunu (Arms Export Control Act[2]), Atomik Enerji Kanunu (Atomic Energy Act of 1954) veya ihracat/yeniden ihracat için ABD Hükümeti’nin ön denetimi ve onayı gereken diğer bir düzenleme kapsamındaki herhangi bir lisans ya da diğer bir çeşit izin/yetki belgesi verilmemesi talimatı verebilir,

3- ABD finansal kuruluşlarının, insani yardım kapsamında olmadıkça, yaptırıma tabi kimselere 12 aylık sürede 10 milyon Amerikan Dolarından daha fazla kredi vermelerini engelleyebilir,

4- ABD’nin uluslararası kuruluşlardaki (örneğin, IMF) yetkili yöneticilerini yaptırıma tabi kişilerin bu kuruluşlarca verilebilecek krediler hususlarında karşı oy kullanmaları talimatı verebilir,

5- İlgili düzenlemelere uygun olarak ABD’nin yetki alanı içerisinde gerçekleşen ve yaptırım uygulanan kişinin yararına olan döviz alım-satım işlemlerini engelleyebilir,

6- Yetkisi dahilinde olduğu takdirde ilgili düzenlemelere uygun olarak yaptırım uygulanan kişi yararına gerçekleştirilecek ödeme veya kredi aktarımının finansal kuruluşlar arasında veya finansal kuruluşlar aracılığıyla ya da finansal kuruluşlara yapılmasını engelleyebilir,

7- Yaptırım uygulanan kişinin ABD’de mülk edinmesi veyahut bu mülke ilişkin herhangi bir işlem yapmasını engelleyebilir,

8- Yaptırım uygulanan kimselerin yöneticilerine ya da çalışanlarına yahut benzer yetkilerle benzer görev ifa eden kimselere yasada düzenlenen yaptırımlardan herhangi bir veya birkaçını uygulayabilir,

9- Amerikan gerçek ve tüzel kişilerinin yaptırım uygulanan kimselere yatırım yapmasını, kayda değer oranda tahvil ürünü satın almasını engelleyebilir,

10- Yaptırım uygulanan şirket çalışanı, yöneticisi ya da çoğunluk hissesi sahibi olduğuna karar verilen yabancılara vize verilmemesi hususunda Dışişleri Bakanı’na ve ABD’den çıkarılması hususunda ABD İç Güvenlik Bakanlığı’na talimat verebilir,

11- Yaptırım bir finansal kuruluşa uygulanıyorsa, kuruluşun ABD piyasasındaki işlemleri kısıtlanabilir veya devlet tahvillerine erişimi engellenebilir,

12- Son olarak da, ABD Hükümeti yaptırıma tabi kimselerden kamu alımı yapılmaması ya da mal ve hizmet alımına ilişkin herhangi bir sözleşme ilişkisine girilmemesi kararı alabilir.

Kaynak: Sanayi Gazetesi