TÜİOSB, ikiz dönüşüm ile yatırımcılarına büyük avantajlar sağlayacak

Tarsus Tarımsal Ürün İşleme Organize Sanayi Bölgesi’nin (TÜİOSB) yatırımcılarına rekabet üstünlüğü sağlayarak dünya markaları yaratacağını ifade etti.
TÜİOSB, ikiz dönüşüm ile yatırımcılarına büyük avantajlar sağlayacak TÜİOSB, ikiz dönüşüm ile yatırımcılarına büyük avantajlar sağlayacak

Tarsus Tarımsal Ürün İşleme Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, TÜİOSB’nin Endüstri 4.0 felsefesine uygun, Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı’nın tüm kriterlerini karşılayan, ikiz dönüşümü gerçekleştiren bir OSB niteliği taşıdığını vurgulayan Tarsus Tarımsal Ürün İşleme Organize Sanayi Bölgesi (TÜİOSB) Yönetim Kurulu Başkanı Gül Akyürek Balta, “Başta Avrupa olmak üzere tüm dünyanın gerçekleştirmek istediği yeşil dönüşümü kuruluşundan itibaren doğası haline getiren TÜİOSB, 100 fabrikayla ve 10 bin kişiden fazla sağlayacağı istihdam ile yeşil ve dijital bir ekosistem kuracak. Temel altyapı sürecinde sıfır atık belgesi alınmasına ilişkin süreci başlattık. Türkiye’nin yeşil doğan ilk OSB’si özelliği nedeniyle TÜİOSB’nin yatırımcılarının sınırda karbon düzenlemesine ilişkin herhangi bir cezaya maruz kalmaması en büyük hedefimiz. Bu çalışmalar, TÜİOSB yatırımcılarına küresel rekabet üstünlüğü ve dünya markası olma fırsatını sağlayacak. Tabi ki bir OSB’nin yeşil doğması onun bu niteliğini devamlı olarak sağlayabileceği anlamına gelmiyor. TÜİOSB olarak OSB’lerde yeşil sürdürülebilirlik kriterlerini geliştirip devamlı kılmayı hedefliyoruz” dedi.

Gül Akyürek Balta, “TÜİOSB’nin, altyapı ihalesini gerçekleştirdik. İşletmelerimiz 2025 yılında faaliyetlerine başlayacaklar. Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren büyüyen ekonomimizin lokomotifi sanayimiz, sanayimizin itici gücü ise ülkenin dört bir tarafına yayılan OSB’lerimiz oldu. AB Yeşil Mutabakatı çerçevesinde yeni doğacak olan OSB’lerimizi AB Yeşil ve Dijital Dönüşüm çerçevesinde oluşturmamız gerekiyor. Bu anlamda, TÜİOSB’nin ‘Yeşil Doğan’ ve ‘Rol Model’ bir OSB olmasının sorumluluğunun farkındayız. TÜİOSB’de amacımız, kümelenme modelinden faydalanarak, tıpkı özelleştirilmiş ticaret bölgesi gibi serbest ticaret anlaşmalarına varabilecek, ikili ilişkileri de sağlayabilen bir ticaret ağı kurmak ve uluslararası pazarlarda rekabet avantajı yaratacak projeler gerçekleştirmek” ifadelerine yer verdi.

‘Tarladan Çatala Dijital Değer Zinciri’ projeleri ile TÜİOSB’de üretilen ürünlerin, kullanacakları yüksek teknolojili donanım ve yazılımlarla marketten tüketicinin eline ulaşana kadar her aşamasının izleneceğini söyleyen Balta, “Ürünlerin ekiminden hasadına ve sonrasında üretim tesislerine ulaşana kadar geçirdiği tüm yolculuğu, üretim tesislerinde diğer yarı mamuller ile bir araya getirilip paketli ürün haline gelene kadar geçirdiği her aşamayı izleme olanağına sahip olacağız. İzlenebilirliğin her aşaması için, tarım alanlarından ve sanayi bölgemizde üretim yapan işletmelerimizden verilerini alarak, ilgili standartlara uygun işleyip büyük verimizi oluşturacağız. Böylece ‘Tarladan Çatala Dijital Değer Zinciri’ projemizi hayata geçirmiş olacağız. Bu kapsamda kurmuş olduğumuz ekosistemle elde edilen yüksek katma değerli ürünlerin ihracat pazarlarında hak ettiği değeri bulması için tarladan çatala değer zincirinin izlenebilirliğini gösteren DigiGreenFoodValley sertifikasyonunu da oluşturduk” şeklinde konuştu.

2025 yılında faaliyete geçmeye hazırlanan TÜİOSB’nin birinci alanında, ihracatçı, tarım ve gıda ürünleriyle ilgili sanayicilerin yer aldığını ifade eden Balta, “Genişleme alanında; yüksek teknoloji kullanarak TÜİOSB çevresel hedeflerine uygun üretim yapacak ve ihraç edecek, orta ve yüksek teknoloji üreten tüm karma sektörler yatırımcı olabilecekler. Özellikle ifade etmek isterim ki, Geleceğin sanayisinde yer almak isteyen, yatırım yapmak isteyen sanayicilerimize her zaman kapımız açık. Her türlü yardımı yapmaya hazırız. Hatta ek alan talebimiz en önemli gerekçesi; geleceği gören, vizyonu olan yatırımcılarımız oldu. Yine bir ihtisas bölge olmanın avantajı olarak bölgemizde bulunan eğitim kompleksinde, sektörümüze uygun hem ara eleman hem de dijital liderler gibi nitelikli eleman yetiştirerek, üretimde kalite ve sürdürülebilirlik sağlayacağız” dedi.

Üretim süreçlerinde enerjinin sürdürülebilir, temiz ve yenilenebilir kaynaklardan sağlanmasının en önemli önceliklerinden biri olduğunu vurgulayan Balta, sözlerini şöyle tamamladı: “Bölgemiz bu anlamda şanslı çünkü Akdeniz Bölgesi, güneşlenme potansiyeli açısından Türkiye’de ikinci sırada yer alıyor. Elbette biz de bölgemizdeki bu potansiyeli değerlendireceğiz.  Fabrikalarımızın toplam çatı alanlarının verimli bir şekilde kullanılması halinde, yaklaşık 80 MW elektrik enerjisi üretmesi mümkündür. Söz konusu potansiyelin şebeke bağlantısı ile ortak santralden dağıtılması durumunda; yatırımcılarımıza uygun maliyetli, sürdürülebilir ve temiz enerji sağlanması diğer hedeflerimiz arasındadır. TÜİOSB’de kurulacak Ortak Lojistik Merkezi’nde depolama maliyetlerini minimize edeceğiz. Böylece bölgemizde elde edilen yüksek katma değerli ürünlerin ihracat pazarlarında hak ettiği değeri bulması sağlanacaktır. Bölgemizin Çukurova havzasında yer alması, yeni hizmete açılan Çukurova Uluslararası Havalimanı ve Mersin Limanı’na yakınlığı göz önünde bulundurulduğunda, firmalarımızın değer zincirindeki ilk maddesi olan “hammaddeye yakınlık ve lojistik öncelik” doğası gereği sağlanmış olmaktadır. Çukurova Uluslararası Havalimanı’nın yakınlığının sağlayacağı hızlı ulaşım ve uzak coğrafyalara ulaşma imkânı yatırımcılarımıza büyük bir avantaj sağlayacaktı” şeklinde konuştu.

Kaynak: Haber Merkezi