Türkiye, enerji teknolojilerinde büyük bir dönüm noktasına hazırlanıyor. 2025 yılının ikinci yarısında İzmir, Kocaeli ve İstanbul’da toplam 20 gigavatsaat (GWh) üretim kapasiteli üç lityum-iyon batarya fabrikası faaliyete geçecek. Bu stratejik hamleyle Türkiye, hem enerji arz güvenliğini güçlendirecek hem de karbon emisyonlarını azaltma hedeflerine önemli bir katkı sağlayacak.
FABRİKALAR VE ÜRETİM KAPASİTELERİ
Pil Batarya Üreticileri ve Tedarikçileri Derneği (PİLDER) Başkanı Kadem Usta’nın paylaştığı bilgilere göre, bu yeni fabrikaların detayları şöyle; Kocaeli’de Ottomotive: İletişim altyapısı için 5 GWh kapasiteli batarya sistemleri üretecek. İstanbul’da Reap Battery: Enerji depolama çözümleri geliştirecek ve 5 GWh kapasiteye sahip olacak. İzmir’de Maxxen: Şebeke bazlı enerji depolama sistemlerine odaklanacak ve 10 GWh ile en büyük kapasiteye sahip olacak. Bu toplam 20 GWh’lik üretim kapasitesi, Türkiye’yi küresel batarya sektöründe önemli bir yere taşıyacak.
İHRACAT ODAKLI ÜRETİM VEAZALAN MALİYETLER
Kadem Usta, yeni fabrikaların sadece iç talebi karşılamakla kalmayıp, ihracat odaklı üretim yapacağının altını çizdi. Usta, “Yatırımlar ihracat odaklı. Ancak bu sayede Türkiye’nin küresel batarya pazarında söz sahibi olmasını bekliyoruz,” dedi. Elektrikli araçların hızla yaygınlaşmasıyla batarya çözümleri otomotiv sektörünün vazgeçilmez bir parçası haline gelirken, üretim hacminin artmasıyla maliyetlerde de belirgin bir düşüş yaşanıyor. Usta’nın açıklamalarına göre, batarya üretim maliyetlerindeki seyir şöyle;
- 2023: 144 dolar/kWh
- 2024: 115 dolar/kWh
- 2025 hedefi: 100 dolar/kWh
ELEKTRİKLİ ARAÇLARDA YERLİ BATARYA ÇAĞI
Kadem Usta, batarya maliyetinin büyük bir kısmını (yüzde 70) hücre üretiminin oluşturduğunu belirterek, elektrikli araç üreticilerine çağrıda bulundu: “Elektrikli araç üreticilerinden sadece montaj değil, batarya üretimini de Türkiye’de yapmalarını bekliyoruz. Katma değerli üretim, teknolojik bağımsızlığın temelidir.” Elektrikli ulaşımın bireysel bir tercihin ötesinde milli bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Usta, bunun ithal akaryakıta bağımlılığı azaltarak cari açığı düşüreceğini, sıfır emisyonla çevreyi koruyacağını ve düşük bakım maliyetiyle vatandaşın cebini rahatlatacağını ifade etti. Usta, bu dönüşümün ülke, gezegen ve bireysel ekonomiler için büyük bir kazanç olduğunu belirtti.
Küresel batarya üretiminin 2023’te 1 teravatsaat seviyesinden 2025’te 2 teravatsaat seviyesine çıkması beklenirken, Türkiye de bu büyümeye yeni yatırımlarla aktif olarak katılmayı hedefliyor. Uzmanlar, enerji dönüşümünde öncü ülkelerden biri olmak için batarya üretiminin kritik önem taşıdığını vurguluyor.
Kaynak: Haber Merkezi