Türkiye’nin 6. nesil savaş uçağı projesi var mı? İşte dünyadaki 6. nesil savaş uçakları…

ABD 6. nesil savaş uçağı F-47’yi tanıtmasının ardından 6. nesil savaş uçakları gündem oldu. Türkiye’nin 6. nesil savaş uçağı projesi var mı? İşte detaylar…

ABD Başkanı Donald Trump’ın F-22 ‘nin yerini alacak 6. nesil savaş uçağı F-47’yi tanıttı.

Uçağı Boeing firmasının üreteceğini söyleyen Trump, “F-47 şimdiye kadar yapılmış en gelişmiş, en yetenekli ve en ölümcül uçak olacak. Uçağın deneysel bir versiyonu neredeyse 5 yıldır gizlice uçuyor. Bu uçaklardan oluşan yeni bir filo inşa edilecek ve önümüzdeki birkaç yıl içinde benim yönetimim sırasında havada olacak.” diye konuştu.

Türkiye’nin 6. nesil savaş uçağı projesi var mı? Dünyadaki 6. nesil savaş uçakları projeleri neler? İşte detaylar…

F-47, ABD’nin Yeni Nesil Hava Üstünlüğü (NGAD) programının insanlı savaş uçağı bileşeni olarak seçildi.

ABD Hava Kuvvetleri Komutanı General David Alvin, Boeing’in kazandığı ihale sonrası yaptığı açıklamada, “Bu uçak için geliştirilen X-Plane prototipleri, beş yıl boyunca sessizce F-47’nin temellerini attı. Yüzlerce saatlik uçuş, ileri konseptlerin test edilmesi ve teknolojinin sınırlarını zorlama konusunda büyük bir güven sağladı” ifadelerini kullandı.

ABD Savunma İleri Araştırma Projeleri Ajansı (DARPA) da konuyla ilgili bir açıklama yaparak, bu projenin temelinin 2014’te başlatılan Hava Üstünlüğü Girişimi (Air Dominance Initiative) çalışmasına dayandığını belirtti.

Trump’a göre, F-47’nin deneysel bir versiyonu “neredeyse beş yıldır gizlice uçuyor.” Bu, Eylül 2020’de dönemin Hava Kuvvetleri Satın Alma, Teknoloji ve Lojistik Sekreter Yardımcısı Dr. Will Roper’ın daha önce açıklanmayan bir NGAD göstericisinin uçuş testlerine başladığını duyurmasıyla aynı doğrultuda. O zamandan bu yana, NGAD ile ilgili en az üç göstericinin uçtuğu bildirildi.

Programın toplam maliyetinin yüz milyarlarca dolara ulaşabileceği tahmin ediliyor. Her bir F-47’nin tahmini birim maliyeti 300 milyon doların üzerinde olacak. Uçağın adı olan F-47, Donald Trump’ın ABD’nin 47. Başkanı olmasıyla da ilişkilendiriliyor.

Çinli Shenyang firması tarafından geliştirildiği düşünülen J-XX, Çin’in 6. nesil jet avcı uçağı projesidir. Henüz proje hakkında dünya kamuoyuna açıklanan net bilgiler yoktur. Batı ülkelerinin istihbarat ajansları tarafından elde edilen bilgiler, uçağın çift motorlu, kanartlı, F-22 Raptor gibi silahlarını kapalı bölmelerde taşıyan bir uçak olacağını belirtmektedir. Çin’in Rusya ile olan yakın bağları dolayısıyla bu uçağın Rus teknolojisi kullanacağı da tahminler arasındadır.

Adını Çin’in Shang Hanedanlığındaki bir tanrı figüründen alan 6. Nesil savaş uçağı Baidi, Çin’in ileri havacılık teknolojileri konusundaki hırslarını gözler önüne seriyor. Ancak bu uçak operasyonel bir kapasiteye sahip değil, yalnızca bir konsept tasarımı olarak sunuldu.

Kaynaklara göre Baidi, Çin’in Nantianmen isimli araştırma ve geliştirme programının bir parçası olarak, atmosfer ile uzayı birleştiren görevler için tasarlandı. Teoride yaklaşık 100 kilometre yüksekliğindeki dünya atmosferi ile uzay arasındaki Kármán hattına ulaşma kapasitesine sahip olacak şekilde geliştirilecek bu uçak, Çin’in 6. nesil savaş uçaklarında hedeflediği yenilikçi teknolojilerin bir simgesi olarak gösteriliyor. Bununla birlikte bir teknolojik vizyon olarak değerlendiriliyor ve işlevsel bir yapıya sahip olmadığı belirtiliyor.

Baidi’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri, genişletilmiş iç silah bölmesidir. Bu tasarım, ağır hava-yer mühimmatlarının taşınmasına olanak tanırken, mühimmatın gövde içinde saklanması radar görünümünü azaltıyor ve uçağın gizliliğini artırıyor. Gizlilik ve saldırı kapasitesini bir arada sunan bu yapı, Çin’in yüksek yoğunluklu görevlerde stratejik avantaj sağlamayı hedeflediğini gösteriyor.

Altıncı nesil savaş uçağı konusunda birlikte adım atan İngiltere, İtalya ve Japonya, girişimleri için ortak şirket kuruluşu için düğmeye bastı. Global Combat Air Programı (GCAP) adı verilen şirket, 2025’in ortasında resmi kuruluş aşamasını tamamlayacak. Her bir ortak, yüzde 33,3 oranında hisseye sahip olacak.

İngiltere, İtalya ve Fransa aynı zamanda 5. nesil savaş uçağı F-35 kullanıcısı. Üç ülke bir sonraki adım olan hem insanlı hem de insansız görev yapabilecek, havada diğer İHA sistemleri ile koordineli çalışabilecek 6. nesil savaş uçağı için güçlerini birleştirdi.

İlk olarak İngiliz BAE Systems’ın attığı adım sonrasında konsorsiyuma İtalya’dan Leonardo ve Japonya’nın Japan Aircraft Industrial Enhancement Company (JAIEC) şirketleri katıldı. Şirketleşmek için çalışmalarını sürdüren konsorsiyumun ilk CEO’su da İtalya’dan atanacak.

Anlaşma, Avrupa ülkeleri Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve ABD’den gelen çağrıların ardından ordularını inşa etmek için çabalarken geldi. Daha yüksek savunma harcamaları için seçilen Başkan Donald Trump, Japonya’yı da Çin’den artan bir tehdit olarak gördüğü şey göz önüne alındığında güçlerini desteklemek istiyor.

Duyuru, Global Combat Air Programı (GCAP) adlı ortak bir savaş uçağı geliştirmek için 2022’de ilk anlaşmadan ileriye doğru atılmış büyük bir adımı olarak adlandırılıyor.

HİZMETE 2040’DA GİRECEK

Konsept tasarımı üzerinde çalışmalar sürerken hava aracının ilk uçuşunu 2035’te yapması planlanıyor. Yaklaşık 5 yıl sürecek test sürecinin ardından ortak savaş uçağı hizmete 2040’da girecek. Bu uçak, İngiltere ve İtalya’da Eurofighter, Japonya’da ise F-16’dan geliştirilen F-2’nin yerini alacak.

Rusya’nın uçak üreticisi Mikoyan Gurevich yönetimi açıklamasında, MiG-31 “Foxhound” Önleme Uçağı’nın 2028 yılında hizmetten çıkarılacağını ve yerine altıncı nesil ultra hızlı önleme uçağı MiG-41’in getirileceğini açıkladı.

1970’lerin başında geliştirilmeye başlanan uzun menzilli ve yüksek irtifa önleme uçağı MiG-31’in devri sona eriyor. Rus medyasında, MiG-31’in yerini alacak MiG-41’in ilk uçuşunu önümüzdeki yıl yapabileceğine dair iddialar yer alırken, Batılı uzmanlar bu programı “Rusya’nın fantezisi” olarak nitelendiriyor.

Mikoyan Gurevich şirketinin başkanı Sergey Korotkov ise açıklamasında, “2028 yılına gelindiğinde MiG-31 avcı uçağı artık var olmayacak. Yeni uçağı geliştirmek için vaktimiz var.” ifadelerine yer verdi.

Şirket tarafından yapılan bir açıklamada, MiG-31’in yerini alacak yeni bir “yüksek hızlı önleme uçağı” geliştirme programına sahip olduğunu doğrulanırken; MiG-41, ABD’nin altıncı nesil avcı uçağı programı “Next Generation Air Dominance” (NGAD) ile rekabet edecek.

MİG-41’İN ÖZELLİKLERİ

MiG-31’in geliştirilmesine 1970’lerin başında başlanmış ve bu model, uzun menzilli yüksek irtifa avcı uçağı olarak hizmete sunulmuştu. MiG-31’in yerini alması planlanan ve PAK DP kod adıyla geliştirilen MiG-41 ise altıncı nesil bir önleme uçağı olarak tanımlanıyor ve Mach 4 ila Mach 5 hızlarına ulaşabileceği öngörülüyor. Mikoyan’ın yeni modeli MiG-41’in, Ramjet veya turbojet motorları kullanarak yüksek hızlara ulaşması planlanıyor.

MiG-41’in, MiG-31 gibi çok yüksek irtifalarda, hatta uzaya yakın yüksekliklerde operasyon yapabileceği ve bu yüksekliklerde çalışabilmesi sayesinde uçağın, düşman uydularını yok etmek için düşük yörünge uydulara (LEO) karşı anti-uydu (ASAT) füzeleri taşıyabileceği ve hipersonik füzelerle donatılabileceği belirtiliyor.

Future Combat Air System (FCAS) programı, 6. nesil bir savaş uçağı tasarlamak ve inşa etmek için Almanya, Fransa ve İspanya tarafından geliştirilmektedir.

Program, Uzaktan Taşıyıcılar (RC) adı verilen otonom hava platformlarıyla birlikte çalışacak hava, yer, uzay ve siber alanlardaki tamamlayıcı varlıklarla bulut tabanlı bir veri bağlantısı üzerinden iletişim kuracak Yeni Nesil Avcı Uçağını (NGF) kapsamaktadır.

FCAS Programının birincil hedefi, ortak ülkelerin her biri için gelişmiş bir yeni nesil avcı uçağı üretmektir. Eurofighter Typhoon ve Dassault Rafale uçaklarının yerini FCAS savaş uçaklarının alması bekleniyor. Proje, artırılmış gerçeklik unsurlarını da içerecek şekilde ileri teknolojileri barındırmaktadır. FCAS, temel bir Yeni Nesil Silah Sistemi (NGWS) etrafında toplanacak. Bu FCAS ile birlikte, “Savaş Bulutu” adı verilen bir veri bulutu aracılığıyla uzay, hava, kara, deniz ve siber uzaydaki diğer sistemlere bağlı İnsansız Uzaktan Sistemlerle birlikte çalışacak.

FCAS Savaş Uçağının 2040 yılına kadar operasyonel duruma gelmesi planlanıyor, ancak bu hedef muhtemelen aşırı iyimser. FCAS Programı, ilk olarak 2017 yılında Almanya ve Fransa tarafından duyuruldu. 2018 yılında, Alman ve Fransız hükümetlerinin anlaşmasının ardından, Dassault Aviation ve Airbus FCAS projesine liderlik edeceğini ve birincil geliştirmenin Dassault tarafından yapılacağı açıkladı. 2019 Yılında İspanya, üçüncü katılımcı olarak Fransız-Alman programına katıldığını açıkladı. Üç uluslu program öncelikle FCAS olarak anılırken, İspanya tarafında Système de Combat Aèrien Futur (SCAF) olarak markalaştırıldı ve genellikle FCAS/SCAF olarak gruplandırıldı.

Dünyadaki havacılık anlamında ileri gelen ülkeler 6. nesil savaş uçaklarını geliştirmeye başladı. Türkiye bilindiği üzere 5. nesil savaş uçağı olan Milli Muharip Uçak KAAN’ı geliştiriyor. HÜRJET, ANKA 3 ve KAAN’la birlikte geliştirilen projeler 6. nesil savaş uçağı için zemin hazırlayacak. Edinilen bilgilerle savaş uçağı üretimi hızlandırılacak.

ANKA-3

6. nesil savaş uçağı ile ilgili açıklamalarda bulunan Savunma Sanayii Başkanı Haluk Görgün ve TUSAŞ Genel Müdür Mehmet Demiroğlu , şu ifadelere yer vermişti:

“KAAN beşinci nesil bir savaş uçağı, biz 6. nesil versiyonuna da şimdiden çalışıyoruz ve çalışmak zorundayız. 5. nesil uçak, görünmezlik olarak tanımlanıyor. İçinde bulunan tüm alt sistemlerinin, sensör füzyonlarının yapılması 5. nesil olarak ifade ediliyor. 6. nesil yapay zekayla entegre edilmiş hususları kapsıyor. 5. nesli yakın zamanda uçuracağız. 2028’de ilk blokların seri üretimine başlanacak. Bu arada da 6. nesil konusunu da kaçırmamak için çalışma yapmak zorundaydık, yaptık, yapıyoruz.” 

Mehmet Demiroğlu, ‘’Altıncı neslin tam olarak ne olduğu konusunda herkes hemfikir olmuş değil ama genel konsensus, insanlı bir platform tarafından insansız platformların filo halinde ve savaş ortamında kullanılması anlamına geldiği yönünde. Biz zaten HÜRJET ve ANKA-3 ile buna başladık. Hem ŞİMŞEK hem de SÜPER ŞİMŞEK’in insanlı ve insansız platformlardan atılarak kamikaze saldırıları gibi görevler icra etmesi bunlara örnek ancak daha yolun başındayız.’’ ifadelerini kullandı.

Demiroğlu aynı zamanda, ‘’6. nesil konseptini yalnızca kamikaze operasyonları için değil, elektronik harp veya daha birçok farklı görev için geliştirebiliriz. Bu noktada kullanıcının talepleri doğrultusunda çalışmalar sürdürüyoruz. ‘’ ifadelerini kullanarak, TUSAŞ’ın asıl hedefinin Türk Ordusu’nun ihtiyaçları olduğunun da altını bir kez daha çizdi.

Kaynak: Sanayi Gazetesi