Arzu Aydoğdu PEHLİVAN
Sevgi PİLGİ
Enerjinin, firmalar için zorunlu ve gerekli olduğunun anlaşıldığı bu dönemde önemi giderek ortaya çıkan dönüşüm gerekliliği gelecekte Türkiye’de ve dünyada enerji sektörünün gelişimini belirleyecek trendler olarak karşımıza çıkıyor. Artan enerji ihtiyacı, buna bağlı olarak yükselen enerji maliyetleri ve mevcut enerji türlerinden kaynaklanan karbondioksit salımının getirdiği iklim ve çevre krizi, kurum ve kuruluşları alternatif enerji kaynaklarına yönlendirmeye devam ediyor. 2024 yılı haziran ayı sonu itibarıyla Türkiye kurulu gücü 110.518 MW’a ulaştı. 2024 yılı haziran ayı sonu itibarıyla kurulu güç dağılımı; %29,1’i hidrolik enerji, %22,4’ü doğal gaz, %19,7’si kömür, %11,1’i rüzgâr, %13,7’si güneş, %1,5’i jeotermal ve %2,4’ü ise diğer kaynaklar şeklinde.- Üretim olarak ise, Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 6’sı güneş ve yüzde 10’u rüzgâr enerjisinden karşılandı.
ÖNEMİ ARTACAK
Karbonsuzlaşma gelecekte önemini artıracak bir trend olarak görülüyor. Karbon izinin azaltılması ile başlayan karbonsuzlaşma süreci, şirketlerin gündemlerindeki en önemli konuların başında geliyor. Güneş enerjisi santrallerinin elektrik üretimi temmuzda yıllık bazda yüzde 38,4, rüzgâr enerjisi santrallerinin üretimi yüzde 34,5 arttı Türkiye’de elektrik tüketimi temmuzda sıcak havaların etkisiyle geçen yılın aynı ayına göre yüzde 9 artışla 34 milyar 225 milyon 819 bin kilovatsaat oldu. Öte yandan, Türkiye’de elektrikte kurulu kapasite 31 Temmuz 2023’te 107 bin 465 megavat iken, bu yılın temmuz sonu itibarıyla yaklaşık yüzde 3,4 artışla 111 bin 105 megavat olacak. Bu dönemde, kurulu kapasitedeki artış da toplam üretime olumlu yansıdı. Sıcak havaların da etkisiyle elektrik üretimi yaklaşık yüzde 10 artışla 34 milyar 279 milyon 852 bin kilovatsaat olarak gerçekleşti.

TÜRKİYE’NİN ÜRETTİĞİ ARTI DEĞER
Önümüzdeki yıllarda yenilenebilir enerji kaynakları yatırımında ivmenin hızlanarak devam edeceğini ve her geçen gün enerjide dışa bağımlılıktan kurtulacağının altını çizen Solar Türk Yönetim Kurulu Başkanı Osman Özberk, “Ülkemizin enerji güvenliği ve bağımsızlığı için her türlü yerli ve yenilenebilir kaynaklarının kullanılması çok önemlidir. Gelecek nesillerimizin temiz bir dünyada yaşayabilmesi için dünya ülkelerinin temiz ve yeşil enerjiye yönelmesi gerekmektedir. 2024 yılı haziran ayı sonu itibarıyla ülkemiz kurulu gücü 110.518 MW’a ulaşmıştır. 2024 yılı haziran ayı sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı; %29,1’i hidrolik enerji, %22,4’ü doğal gaz, %19,7’si kömür, %11,1’i rüzgâr, %13,7’si güneş, %1,5’i jeotermal ve %2,4’ü ise diğer kaynaklar şeklindedir. Üretim olarak ise, Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 6’sı güneş ve yüzde 10’u rüzgâr enerjisinden karşılanarak enerjide dışa bağımlılığımızı azaltma yönünde ciddi mesafeler alınmıştır” ifadelerine yer verdi.

TEMİZ ENERJİYE ADIM ADIM
Alternatif enerji kaynaklarına eğilim günden güne artarken, karbon salınımın önüne geçerek temiz enerjiyi mümkün kılmak ve enerji maliyetlerini düşürmek için de özellikle büyükşehir belediyeleri çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmalar kapsamında, Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi de şehre güneş enerjisi santrali kazandıracak bir projeye imza atıyor. Enerji maliyetlerini düşürmek ve gelecek nesillere daha yaşanabilir bir çevre bırakmak amacıyla yola çıkan Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi tarafından devam eden proje kapsamında, yapımına başlanan güneş enerjisi santralinde önemli bir aşamaya gelindi. Proje kapsamında, 2.2 MW gücündeki tesisin yapımı tamamlandığında Tekirdağ Büyükşehir Belediyesi’nin elektrik maliyetlerinin yüzde 30 oranında düşürmesi hedefleniyor. Güneş enerjisi santralinin, yıllık 2.822.000 kWh temiz enerji üretimiyle önemli bir enerji kaynağı olacağı öngörülüyor. Ayrıca, yıllık yaklaşık bin 238 ton CO2 emisyonunun önlenmesine katkıda bulunacağı ve 61 bin 942 ağacın dikimine eşdeğer bir çevresel fayda sağlaması hedefleniyor.

TÜRKİYE’NİN ENERJİ POTANSİYELİ
ELEKTRİK
Türkiye elektrik enerjisi tüketimi 2023 yılında bir önceki yıla göre %0,2 oranında azalarak 330,3 TWh, elektrik üretimi ise bir önceki yıla göre %0,6 azalarak 326,3 TWh olarak gerçekleşti. 2023 yılında elektrik üretimimizin, %36,3’ü kömürden, %21,4’ü doğal gazdan, %19,6’sı hidrolik enerjiden, %10,4’ü rüzgârdan, %5,7’si güneşten, %3,4’ü jeotermal enerjiden ve %3,2’si diğer kaynaklardan elde edildi. 2024 yılı temmuz ayı sonu itibarıyla ülkemiz kurulu gücü 112.999 MW’a ulaştı. 2024 yılı temmuz ayı sonu itibarıyla kurulu gücümüzün kaynaklara göre dağılımı; %28,5’i hidrolik enerji, %21,9’u doğal gaz, %19,3’ü kömür, %10,9’u rüzgâr, %15,6’sı güneş, %1,5’i jeotermal ve %2,4’ü ise diğer kaynaklar şeklinde.

PETROL
Ülkemizde 2022 yılında 3,58 milyon ton ham petrol üretimi yapılmasına karşın 33,49 milyon ton ham petrol ithalatı yapıldı. Bu verilerden yola çıkarak ülkemizin %90 oranında ham petrol ithalatına bağımlı olduğu sonucuna varılmaktadır. Türkiye’nin üretilebilir rezervi 2022 itibarıyla yaklaşık 70 milyon tondur. 2022 yılında ülkemizde 421.408 metre sondaj yapılarak 191 ham petrol kuyusu açıldı.

DOĞALGAZ
2021 yılı verilerine göre, dünya doğal gaz rezervi yaklaşık 188,1 trilyon m3 olup Rusya %19’luk payla dünya doğal gaz rezervi sıralamasında ilk sırada yer alıyor. 2021 yılı üretim verilerine göre, dünyadaki en büyük doğal gaz üreticisi ülke ABD olup dünya üretiminin %23’ünü karşılıyor. Ülkemizde 2022 yılında 408 milyon m3 doğal gaz üretimi yapılmasına karşın 54,6 milyar m3 doğal gaz ithalatı yapıldı. Bu verilerden yola çıkarak ülkemizin %99 oranında doğal gaz ithalatına bağımlı olduğu sonucuna varılabilir. Türkiye’nin üretilebilir rezervi 2022 itibarıyla yaklaşık 544 milyar m3’tür.

HİDROLİK
Haziran 2022 sonu itibariyle hidrolik enerjisine dayalı elektrik kurulu gücümüz 31.558 MW, toplam kurulu güç içerisindeki oranı %31 olup yıllara göre kurulu güç değişimi oranı grafikte yer alıyor.

RÜZGAR
Türkiye’de kurulabilecek rüzgâr elektrik santrallerinin toplam kapasitesinin 47.849,44 MW olduğu belirlendi. Haziran 2022 sonu itibariyle Türkiye’nin rüzgâr enerjisine dayalı elektrik kurulu gücü 10.976 MW, toplam kurulu güç içerisindeki oranı %10,81 olup yıllara göre kurulu güç değişimi oranı grafikte yer alıyor

GÜNEŞ
Ülkemiz, coğrafi konumu nedeniyle önemli bir güneş enerjisi potansiyeline sahiptir. Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlasına (GEPA) göre, ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2.741 saat olup ortalama yıllık toplam ışınım değeri 1.527,46 kWh/m2 olarak hesaplandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de 11,6 milyon adet bina bulunmakta olup bu miktarın yaklaşık %87’sini konut nitelikli binalardır.
JEOTERMAL
Ülkemiz jeolojik ve coğrafik konumu itibarı ile aktif bir tektonik kuşak üzerinde yer aldığı için jeotermal açıdan dünya ülkeleri arasında zengin bir konumdadır. Ülkemizin her tarafında yayılmış yaklaşık 1.000 adet doğal çıkış şeklinde değişik sıcaklıklarda jeotermal kaynaklar mevcuttur. Türkiye jeotermal potansiyeli bakımından Avrupa’nın 1. ülkesi ve kurulu güç bakımından ise Dünyanın 4. ülkesi konumundadır. Jeotermal enerjiden elektrik üretiminde ilk beş ülke; ABD, Endonezya, Filipinler, Türkiye ve Yeni Zelanda şeklindedir.