‘Nasıl Başardı?’ belgeselinin 6. bölümünde Yetkin Şekeroğlu, Porgın Dijital Teknolojiler Şirketi’nin gelişim sürecini, projelerini ve dijital sektördeki yerinden bahsetti.
Sanayiciler, iş insanları, girişimciler, kısıtlı sermaye ile yola çıkıp dünyanın dört bir yanına ihracat yapanlar, CEO’lar… Hepsinin kariyer yolculuğuna başlarken bir hikayesi ve anlatmak istedikleri dönüm noktaları var. Türkiye’nin üreten gücüne güç katanlara vizörden baktığımız belgesel serisi Sanayi TV’de izleyiciler ile buluşmaya devam ediyor. Nasıl Başardı? belgesel serisinin bu bölümünde Yetkin Şekeroğlu, hikayesini Sanayi TV’de Sanayi Gazetesi Haber Müdürü Mustafa Kılıç ile paylaştı.
Teknolojik altyapısıyla önemli yatırım kuruluşları arasında yer alan ve CEO’luğunu Yetkin Şekeroğlu’nun yaptığı Porgın Dijital Teknolojiler, dijital sektörde fark yaratmak, dijital trendlere yön verecek projelere imza atmak, yaratıcı ve yenilikçi projelere yatırım desteği sağlamak misyonuyla kuruldu. Şirket, teknoloji ve finans alanındaki bilgi birikimini girişimciler için karlı markalar yaratmaya harcıyor. Profesyonel Ticaret Organizasyonları tarafından desteklenen Exporgin.com, özenle tasarlanmış altyapısıyla işletmelere işlerini yurt dışında geliştirme fırsatı sunuyor.

TÜRKİYE’NİN İLK DATABASE KÖKENLİ YAZILIMI
1968 yılında Antakya’da dünyaya gelen Yetkin Şekeroğlu, hayatının bir kısmını Antep’te geçirdi. İş hayatına burada başlayan Şekeroğlu, bu sektörde 34 yılını geçirdi. Şekeroğlu, kendisini Türkiye’de bilgisayar sektörünün dinozoru olarak tanımlıyor.
Sektöre girme sürecinden bahseden Şekeroğlu, “Aslında programın adı ‘Nasıl Başardı? Fakat ben başarısızlıklardan nasıl başarılı oldum temasını işlemek istiyorum. Çünkü bu sektöre ilk girdiğimiz yıllarda bilgisayar nedir, ne işe yarar gibi sorularla muhatap olarak hayatımızı kazanıyorduk. İlk serüvenimiz Gaziantep’in yerel bir bilgisayar şirketi olan Biam Bilgisayar’da başladı. Bilgisayar kullanmaya yavaş yavaş başladığımız zamanlarda patronuma herkesin kolaylıkla kullanabileceği bir yazılım yapılabilir mi fikrini sundum. Türkiye’de ve dünyada belki o zamanlar Excel yoktu. Quattro Pro denilen bir database kökenli bugünkü Excel’e benzeyen 4 işlem yapabilen, satır ve sütunlar arasında listeleme yapabilen bir program vardı. Biz bunu biraz geliştirdik, süper dosya diye bir yazılım yaptık. Türkiye’nin ve belki dünyanın ilk database kökenli yazılımıdır. Bunu ortaya çıkarttıktan sonra basit işler yapabileceği, herkesin kendi başına yapabileceği bir yazılım geliştirdik” dedi. Sektörde zamanla tanınan biri haline geldiğini ifade eden Yetkin Şekeroğlu, “Betonarme estetik yazılımı diye bir şey olduğunu keşfettim, mesleki bir yazılım geliştirdik. Bayağı da iyi sattık. O zamanlar sektörün kıymetlisi haline geldim. Bilgisayarları parayla satıp programı hediye ediyorduk bildiğin. O zamanlar yazılım programları bu kadar değerli değildi. Sonrasında bugünkü noktaya gelerek, kariyerimin tamamını yazılım geliştirme, kendi projelerimi yapma, buna yönelik istihdam oluşturmaya adadım. Biz bilgisayar satarak para kazanıyorduk. Cengiz Kalaycı ile birlikte Orion Computer’ı kurduk. Zamanla çok iyi mesafeler aldık ve Türkiye’de çok satan bir bilgisayar markası oldu” ifadelerini kullandı.

SIFIRDAN HAYATINA BAŞLADI
İlk iflasını 1999 yılında yaşayan Şekeroğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Çok ciddi miktarda bir para batırarak beceriksizlik nasıl yapılır onu gördüm. Hatamı kabul ederek sıfırdan tekrar hayata başladım. İstanbul’a geldiğim dönemde her şeyimi sattım ve İstanbul’daki maceram başladı. O dönemde Bayram Bilgisayar diye yeni bir marka macerasına başladık ve çok şükür ki onu da başardık. 2 yıl gibi bir sürede Microsoft nezdinde 114 ülke arasında en başarılı marka seçildi. Orada perakendecilik algısıyla yönettiğimiz kampanyalar uyguladık. Yine yaptığımız bir satış kampanyası modeli Arjantin’de Walmart’ın markasında Microsoft tarafından denendi. Bir örnek model geliştirmiş olduk. Bayram’dan sonra Türkiye’nin en başarılı perakende firması olan Vatan Bilgisayar’da çalıştım. Oradan da istifa ettim. Sonra Sonny’in Genel Müdürü olarak başladım. 2 yıl kadar orada çalıştım.” 2012 yılında Türkiye’nin ilk dijital parasını üreten Şekeroğlu, dijital para kavramının o dönemde kimse tarafından bilinmediğini ifade ederek, “Bizler, kişilerin sosyal medyada geçirdikleri zaman diliminde onlara görev vererek para kazanmalarını sağladık. Bu paraları da istedikleri yerde gönül rahatlığıyla harcayabilme şansını tanıdık, yazılımını geliştirdik. Ardından ‘Herkes kazanır’ yarışmasını hayata geçirdik. 20 dakika içerisinde program yayından kalktı. Sadece Türkiye’de değil, dünyada gündem olduk. Aslında bir başarının altında bir başarısızlık çıktı. Kurduğumuz format o kadar iyiydi ki insanlar bir anda hücum edince sistem kitlendi ve çalışmadı. Program yayına çıktığında ilk etapta çok kişi yüklenip sistemi tıkaması sonucu sistem çalışmaz oldu” cümlelerine yer verdi.

TÜRKİYE’NİN İHRACAT HACMİNİ GENİŞLETMEYİ AMAÇLIYORLAR
Türkiye’de eksik gördükleri noktalardan bir tanesinin elektronik ticaretle ilgili istihdam sıkıntısı olduğunu ifade eden Şekeroğlu, “Ülkemizde elektronik ihracat yani mikro ihracat konusunda kimsenin bir girişimi yoktu. Ortaklarımızla birlikte çılgınca bir proje olan Exporgin’i hayata geçirdik. Exporgin Türkiye’de konsorsiyum kurma yetkisine sahip bir işletme olarak bakanlığın yetkilendirdiği 4 şirketten biri oldu. Bakanlığın Türk markalarını dünyada desteklemek adına verdiği bütün kaynakları markalar adına yurt dışında biz sağlıyoruz. Bir oluşumun içerisinde daha güçlenerek kuruluşu itibariyle doğru iş yaptığımız tescilli ettiğimiz bir noktaya geldik. Exporgin Türkiye’deki markaların yapamadıkları şeyi yapıyor, onların ihracat yapmasını sağlıyor. İçinde sadece Türk markalarının ve Türk üreticilerinin olduğu bir platformuz. Yurtiçinde yaptığımız mağazalarımızın içerisinde Apple ürünleri de satılıyor. Şu an Exporgın çok yeni bir şirket olmasına rağmen %15 yurt dışı, %85 yurt içi oranı var. Bu oran ileride %80 yurtdışı, %20 yurtiçi olacak. Amacımız yerel işletmelerin ve markaların bu ülkelerdeki pazar paylarını artırarak toptan veya perakende ürün ve hizmetlerini dış ticarete açmalarıdır. İnternet pazaryeri projesi olarak tanımladığımız exporgin.com ile dijital sektördeki tecrübemizi dünyaya taşıyoruz. Aracılık ettiğimiz Türk işletmelerini ve markalarını destekliyoruz. Hedefimiz, Türkiye’nin ihracat hacmini genişletmektir. Porgın şirketi adı altında yer alan ‘Biletinial’ şu an Türkiye’nin en büyük biletleme sitesidir. Türkiye’de online araç çağırma uygulaması denilince akla ilk gelen Zuppin diye Uber’in Türk versiyonuna yatırım yaptık. İsmini sayamayacağım 6-7 tane daha teknoloji şirketine yatırım yapar hale geldik. Son 3 yıl içerisinde, tamamına yakınının beyaz yakalı olan 400-500 kişinin istihdamına vesile olduk. Bu bizim en önemli başarı hikayemizdir” şeklinde konuştu.