Savunma sanayiinin nabzını tutmak için her hafta yeni içeriklerle karşınızda olacağız. Bu ASELSAN GÖKSUR Hava Savunma Sistemi ve GÖKTAN’ın atışı, BAE ve Suudi Arabistan’ın MMU KAAN ile ilgilenmesini Bayraktar B2’nin yeni versiyonunu, HÜRKUŞ-2’nin seri üretime geçmesini ele alıyoruz. İşte detaylar…
ASELSAN GÖKSUR HAVA SAVUNMA SİSTEMİ
GÖKSUR’un ilk atışlı testi, 16 Şubat 2025’te TCG BEYKOZ fırkateyni üzerinden Sinop açıklarında icra edildi.
Test kapsamında, BOZDOĞAN hava savunma füzesi kullanıldı. GÖKSÜR; gemisavar ve seyir füzeleri, silahlı/silahsız insansız hava araçları, savaş uçakları ve helikopterler gibi tehditlere karşı yüksek koruma sağlamak amacıyla geliştirildi. Sistem, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde tasarlandı ve çift yönlü veri bağı haberleşmesi sayesinde yüksek hassasiyetle hedef tespiti ve imha kabiliyeti sunuyor.

GÖKSUR, 360 derece tehdit imha kabiliyeti, yeni nesil kızılötesi (IIR) arayıcı başlıklı güdümlü mermisi ve yapay zeka destekli atış kontrol sistemiyle Türk Donanması için önemli bir caydırıcı güç olacak. GÖKSUR, modüler tasarımı sayesinde farklı sınıftaki fırkateyn ve korvetlere uyarlanabiliyor, bu da onu yüksek ihracat potansiyeline sahip bir sistem haline getiriyor. GÖKSUR sistemi, üç farklı konfigürasyonla Deniz Kuvvetleri’nin envanterine girmeye hazır hale geldi:
GÖKSUR’un Öne Çıkan Özellikleri:
- 15 kilometre menzil ile etkili koruma sağlıyor.
- Dikey atış yeteneği ile gemilerden süratle fırlatılabiliyor.
- IIR (Infrared Imaging) güdümlü füze kullanarak hedefleri yüksek hassasiyetle vuruyor.
- Satha yakın uçan hedeflere karşı yüksek etkinlik gösteriyor.

ASELSAN tarafından geliştirilen GÖKSUR, özellikle gemilere yönelik hava tehditlerine karşı yüksek savunma kabiliyeti sağlamak amacıyla tasarlandı.
GÖKSUR’un deniz platformlarında kullanımı, özellikle satha yakın uçan seyir füzeleri, insansız hava araçları (İHA) ve savaş uçaklarına karşı etkin bir savunma hattı oluşturacak. GÖKSUR, yapay zeka destekli atış kontrol sistemi ve çoklu angajman kabiliyeti ile gelişmiş savunma yeteneklerine sahip olacak. Güdüm yetenekleri sayesinde Mavi Vatan savunmasında kritik bir rol üstlenecek.
ASELSAN GÖKTAN SİSTEMİ İLK ATIŞINI YAPTI!
ASELSAN, ürün gamına GÖKTAN Sistemi’ni de ekledi. GÖKTAN’ın 18 Şubat’ta gerçekleştirilen atışında ASELSAN’ın TOLUN mühimmatı belirlenen hedefe tam isabetle ulaştı.

ASELSAN tarafından geliştirilen GÖKTAN Projesi’nde atışlı testler başarıyla tamamlanırken bu sayede hava platformlarından atılan TOLUN mühimmatı, karadan karaya vuruş kabiliyeti elde etti.
GÖKTAN Sistemi ile hava platformlarından atılan TOLUN Mühimmatına, balistik füzelerde olduğu gibi yüksek irtifaya çıktıktan sonra hassas güdüm özelliği ile kara ve deniz hedeflerini vurma kabiliyeti kazandırıldı.
GÖKTAN Projesi ile TOLUN’a roket motoru entegrasyonu, komuta kontrol ve atış kontrol sistemleri ile görev planlama ve atış bilgilerinin işletimi sağlandı. Test faaliyetinde roket motorundan ayrılma sonrası TOLUN’un kanatlarını açarak belirlenen hedefe ulaşması sağlandı.
Testin en dikkat çekici aşamalarından biri de DeltaV roketinden ayrıldıktan sonra GÖKTAN mühimmatının kanatlarını açarak uzun menzilde hassas bir şekilde hedefi vurması oldu. Bu teknoloji, yüksek hassasiyet gerektiren görevlerde operasyonel etkinliği artırırken isabet oranını da yükseltiyor.
- GÖKTAN, merkezi ve bağımsız kullanım yeteneği ile dikkat çekiyor.
- Platform manevrasına gerek kalmadan 360 derece atış kabiliyeti sağlıyor.
- Eğik atış yapabilme, çoklu angajman ve ardışık ateşleme özelliklerine sahip.

SUUDİ ARABİSTAN SONRA BAE KAAN İLE İLGİLENİYOR
TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu ise Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Suudi Arabistan’ın Milli Muharip Uçak KAAN ile ilgilendiğini duyurdu.
TRT Haber’e özel açıklamalarda bulunan Demiroğlu, TUSAŞ’ın burada çok güçlü bir oyuncu olduğunu, hem kamu kurumlarıyla hem de özel şirketlerle farklı projeler üzerinde çalıştıklarını belirtti.

BAE, ATAK HELİKOPTERİYLE İLGİLENİYOR
TUSAŞ ve BAE ortak hava platformu üretebilir. TUSAŞ Genel Müdürü Mehmet Demiroğlu, Birleşik Arap Emirlikleri’nin ANKA-3 konusunda da ciddi niyeti olduğunu söylerken sürecin de yeniden canlanmasını beklediklerinin altını çizdi.

ANKA 3 İÇİN TESLİMATLAR YAKIN
ANKA-3 özelinde geliştirme çalışmaları sürerken Türk Hava Kuvvetleri ile koordineli bir şekilde ilerlediklerini söyleyen Demiroğlu, “Onların isteklerini de göz önünde bulundurarak canlı ve saha denemeleri yapmayı planlıyoruz. Geçtiğimiz haftalarda dahili yuvalardan mühimmat atış yaptık.

HÜRKUŞ İÇİN SÖZLEŞME İMZALANDI
Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Calidus Aerospace firmasıyla TUSAŞ arasında bir sözleşme imzalandığı bilgisini paylaşan Demiroğlu, “Bu kapsamda ‘Hürkuş’u nasıl beraber yapabiliriz, onların yaptığı uçakları nasıl birlikte geliştirebiliriz’ konularında mutabakata vardık. Bunun anlaşmasını imzalayacağız.” dedi.

HÜRKUŞ-2 SERİ ÜRETİME GEÇTİ
HÜRKUŞ-2’nin seri üretime geçtiği bilgisini paylaşan Demiroğlu, “HÜRKUŞ-2, geçen senenin sonunda ilk uçuşunu yaptı. Şu anda testleri devam ediyor. Aynı zamanda seri üretime başladık. İnşallah bu sene içerisinde 10 tanesini Türk Hava Kuvvetleri’mize teslim etmeyi planlıyoruz.” dedi.
Aralık 2024’te ilk uçuşunu gerçekleştiren HÜRKUŞ-2, bu uçuş sırasında 20 dakika havada kalmış ve 6 bin 500 feet irtifa ile 140 knot hıza ulaşmıştı. Uçağın, geliştirme faaliyetleri sırasında; kanopi, soğutma sistemi, hidrolik pompa, telsiz ve Dost Düşman Tanımlama Sistemi-IFF gibi birçok ekipman yerli ve milli hale getirildi.

BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ HÜRKUŞ İLE İLGİLENİYOR
BAE’nin HÜRKUŞ ile ilgilendiğini açıklayan Mehmet Demiroğlu, “HÜRKUŞ, hem Birleşik Arap Emirlikleri’nde hem de çevre ülkelerde eğitim uçağı açığını giderecek bir uçak. Birleşik Arap Emirlikleri’nin de kendilerinin yapmaya çalıştığı bir platform var B-250. Ama daha çok erken aşamalarda.
Hem onlarla bu ve benzeri konuları görüşüyoruz hem de diğer ülkelerle HÜRKUŞ’un eğitim uçağı ve bir sonraki hafif taarruz uçağı konfigürasyonları hakkında görüşmeler yapıyoruz. Hem burası hem de diğer ülkelerle, bu açıklarını giderecek anlaşmalar yaparız diye düşünüyorum.” Dedi.

YENİ BAYRAKTAR TB2T-AI SİHA GÖKYÜZÜNDE!
Baykar tarafından milli ve özgün olarak geliştirilen Türkiye’nin ilk SİHA’sı Bayraktar TB2, turbo motor ve gelişmiş yapay zekâ sistemleriyle donatılan yeni versiyonuyla muharebe sahasında çığır açacak. Uçuş testleri Keşan’da başarıyla devam eden yeni nesil Bayraktar TB2T-AI SİHA, turbo motor gücü, yüksek hız, üstün irtifa ve akıllı uçuş kabiliyetleriyle sınıfının dünyadaki en iyisi olarak görev yapmaya devam edecek.

TURBO MOTORLA YÜKSEK PERFORMANS
Turbo motora sahip Bayraktar TB2T-AI, 30.000 feet’in üzerine 30 dakikadan kısa bir sürede çıkabiliyor. Yeni nesil milli SİHA, Keşan’da devam eden uçuş testlerinde 30.318 feet’e çıkarak kendi irtifa rekorunu da kırdı. Mevcut SİHA’lara kıyasla çok daha hızlı tırmanma ve uzun süre yüksek irtifada kalma yeteneğine sahip olan Bayraktar TB2T-AI, 160 knot (300 km/s) hızla hava üstünlüğünü elinde tutacak büyük bir güç kazandı. Artırılmış kalkış ağırlığı ve faydalı yük kapasitesiyle muharebe sahasında daha uzun süre ve daha etkili görev yapacak.

YAPAY ZEKÂ DESTEKLİ OTONOM UÇUŞ
Bayraktar TB2T-AI SİHA bünyesine entegre edilen yeni nesil üç adet yapay zekâ bilgisayarıyla hava muharebesinde üstün otonom yetenekler sunuyor. Yeni nesil Milli SİHA en zorlu elektronik harp ortamlarında arazi referanslı görsel seyrüsefer yapabilme kabiliyeti de kazandı. Gelişmiş yapay zekâ sistemleri sayesinde görsel navigasyon ile araziyi tanıyor ve yön tayin edebiliyor. Hedefleri analiz ederek tespit ve teşhis yapabiliyor. Görsel olarak pistleri tanıyarak otonom iniş-kalkış gerçekleştirebiliyor. Dinamik rota planlaması yaparak en uygun uçuş rotalarını belirleyebiliyor.

MUHAREBEDE KUVVET ÇARPANI
Bayraktar TB2T-AI SİHA muharebe sahasında oyun değiştirici bir unsur olacak. Milli SİHA her türlü zorlu şartın üstesinden gelebilecek kabiliyete sahip olarak uçuyor. Gökyüzünde gelişen acil durumlarda yapay zekâ destekli sistemleri sayesinde otomatik olarak güvenli bir şekilde üsse geri dönüş yapabiliyor. Bayraktar TB2T-AI bu özelliği ile muharebe sahasında dayanıklılık ve operasyonel güvenliği en üst seviyeye çıkarıyor.
Kaynak: Sanayi Gazetesi