Türkiye’nin metal devi tüm zorlulara rağmen üretime devam ediyor

1940 yılında temelleri demir tüccarlığıyla atılan Kutes, bugün Türkiye’nin sayılı döküm şirketlerinden biri haline gelmeyi başardı.

Mehmet Akif KARAKOÇ

Katma değer oluşturarak “Daha iyisini nasıl yapabiliriz” mottosuyla hareket ettiklerini aktaran Kutes CEO’su Ali Esat Kutmangil, Sanayi Gazetesi’ne özel açıklamalarda bulundu.

Pandemi döneminin ardından yaşanan dünya çapındaki krizlerle sanayinin tamamı güç kaybına uğradı. Ancak hemen hemen her sektöre yan ürün sağlayan özellikle metal ve döküm sektörleri, diğer sektörlerde yaşanan daralmalar nedeniyle krizin haricinde negatif oranda bir baskıyla da karşı karşıya kaldı. Örneğin; Türkiye metal döküm sektörü 2024 yılında bir önceki yıla göre ihracat ve üretimde düşüş yaşadı. Global konjonktürün yanında ülke bazında yaşanan ekonomik sorunlar da sektör üzerindeki baskısını artırdı.

2025 yılının da kolay geçmesi beklenmezken tüm sorunlara rağmen katma değerli üretime yatırım yapmaya devam edeceklerini belirten Kutes CEO’su Ali Esat Kutmangil, “Kısa, orta ve uzun dönem planlarımız var. Kısa dönem planlarımız içinde talaşlı imalat tarafındaki kapasitemizi artırmayı hedefliyoruz. Talaşlı imalat kapsamında 2 katı bir büyüme hedefliyoruz. Yani sattığımız ürünü daha katma hale getirmek istiyoruz” diye konuştu.

Kutes Metal’in kuruluş sürecine dair bilgi veren Kutmangil, “Esasında şirketimizin tarihi madencilik değil demir tüccarlığı ile başlıyor.  Babam Mehmet Bekir Kutmangil, 17-18 yaşlarında demir tüccarlığındaki tecrübesiyle döküm hanelerle ticaret yapıyor. Demir üretimi kısmında aile bu işin içerisinde yer almak istemezken babam bunu Kutes çatısı altında hayata geçirme kararı alıyor” dedi. 1986 yılından 1990 yılına kadar madencilik yapmaya devam ettiklerini ifade eden Kutmangil, 1992 yılında ilk dökümün gerçekleştirildiğini belirtti. Kutes’in kuruluş amacının madencilik olduğuna değinen Kutmangil, “O dönemlerde madencilik sahalarının en büyük taşeronu haline gelen Kutes, yılda yaklaşık 5 milyon ton kömür üretiyordu” diye konuştu.

“2007 yılından itibaren sanayiyle iç içeyim” diyen Kutmangil, “Oldukça fazla kriz süreci atlattım. 2000’li yılların başındaki bankalar krizinin haricinde 2008 yılında askerden döner dönmez kendimi global bir krizin içerisinde buldum” dedi. Global konjonktürün hızlı değişim yaşadığına dikkat çeken Kutmangil, fırsatların riskleri de beraberinde getirdiğini aktardı. “Yaşanan değişimleri öngörebilmek çok zor. Bizler en kötü senaryoya göre kendimizi planlıyoruz” diyerek şirketi birçok stratejik hamle ile yönettiklerini belirten Kutmangil, “Yaptığımız yatırımlarda özkaynak oranımızı yüksek tutuyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 2024 yılında Tekirdağ Çorlu’daki arazisi Cumhurbaşkanlığı kararıyla Tekirdağ Özel Endüstri Bölgesi unvanı alan Kutes, 50 bin ton olan yıllık döküm üretimi kapasitesini yapılacak olan yatırımlarla 100 bin tonun üzerine çıkarmayı hedefliyor. Hacim artırmanın bu noktada önemine dikkat çeken Kutmangil, “Üretim hacmimizi arttırmak her ne kadar önemli olsa da biz katma değerli bir üretim hacmi hedefinde ilerliyoruz” ifadelerine yer verdi.

“Devamlılık, kararlı olmaktan geçer” diyen Kutmangil, “Bir işletme kararlı politikalarla kâr edemezse faiz oranlarının fazlasıyla değişken olduğu global piyasaların bu kadar daraldığı bir ortamda varlığını sürdürebilmesi oldukça zor” değerlendirmesinde bulundu. “Global bir resesyon riski ile karşı karşıyayız. Amerika’nın, Avrupa’nın kendi problemleri var.  Kuzeyimizde ve güneyimizde savaş var. Amerika sınırları zorluyor. Dünyada tabiri caizse kartlar yeniden dağıtılıyor diyebilirim” ifadelerini kullanarak sanayicilerin içerisinde bulunduğu zorlu koşulları değerlendiren Kutmangil, “Bu noktada Türk sanayicilerinin değişen koşullara ayak uydurabilecek esnekliğe ve kabiliyete sahip olduğunu düşünüyorum. Bugünün hem iç dinamikleri hem dış dinamiklerine baktığımızda Türk iş dünyasının bir şekilde gemiyi yüzdürmeyi başardığını görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu global sorunların ve özellikle Amerika’nın uyguladığı politikaların Türkiye için doğrudan fırsatları beraberinde getirebileceğine dikkat çeken Kutmangil, “Bu durum bizlere doğrudan fırsat da sağlayabilir öngöremediğimiz riskleri de beraberinde getirebilir. Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) anlamını kaybetmeye başladı. Ülke liderleri arasındaki birebir ilişkiler, ticari sürecin de geleceğini belirler hale geldi” diye konuştu. Aynı zamanda Türkiye Döküm Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Ali Esat Kutmangil, “Globalde yaşanan resesyon, hazinenin yükünün artacak olması ve döviz kurunda yaşanan dengesiz süreç sektör olarak tüm giderlerimizin artmasına neden oldu” ifadelerini kullandı. “Bence bu sektörde Türkiye olarak çok kuvvetliyiz.  Çok iyi firmalarımız var.  Kutes de bunlardan bir tanesi” diyerek Türkiye’nin döküm sektöründeki yerine dikkat çeken Kutmangil, “Avrupa’da ikinci, dünya çapında ise 10’uncu sıradayız. Ancak hedefimiz düşük tonaj üretip daha katma değerli üreten ülke olmak” dedi.

3 kıtada 13 ülkeye ihracat gerçekleştirdiklerini belirten Kutmangil, “Yüzde yüze yakın bir oranda sürdürülebilir bir şirket haline gelmek için yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Mevcut tesislerimizde yenilenebilir enerjiyle 75 megavata kadar çıkmamız gerekecek.  Şu anda bu yaptığımızın neredeyse 2 katını daha yapmaya ihtiyacımız var” ifadelerine yer verdi. Tüm endüstrinin dönüşmesine ihtiyaç olduğunun altını çizen Kutmangil, “Türkiye yenilebilir enerji kaynaklarının tümünde ciddi bir altyapıya sahip. İlerleyen süreçte bizler de endüstri olarak sürdürülebilir üretim sürecine dahil olmalıyız” değerlendirmesinde bulundu. “Biz 2026’ya Kutes olarak hazırız” diyen Kutmangil, “Şirketimizi çeşitli senaryolar adına kurduğumuz komitelerimizle yönetir hale geldik. Bugün, yarın ve gelecek dönemde neler olabileceğine dair planlamalar gerçekleştiriyor ve doğru pozisyon almaya çalışıyoruz. Örneğin bizim sektörümüzde şu an yeni ve büyük ölçekli bir yatırım yapmak için uygun koşullar maalesef yok” değerlendirmesinde bulundu. Yatırımlarını bu nedenle daha stratejik avantaj sağlayabilecek alanlara yönelttiklerini aktaran Kutmangil, “Sanayicilere en temel tavsiyem fizibilitesi olmayan yatırımdan uzak durmalarıdır. İş hayatında aceleci olmamak lazım. Çünkü bir fırsat gitse yerine başka bir fırsat geliyor. O kayıp yaşayacağım endişesinin büyük hatalara sürüklediğini düşünüyorum” diyerek sözlerini noktaladı.

Kaynak: Sanayi Gazetesi