Analiz
TBMM Genel Kurulu’nda, ‘vatandaşlık maaşı’ olarak da bilinen Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi’ne yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “GETAD diyoruz, Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi. Bu sistemin pilot uygulamasını önümüzdeki yıl birkaç ilimizde başlatacağız. 2027 yılında ise tüm ülkeye yaymayı planlıyoruz” dedi. Yeni sistemin hali hazırda sanayicinin büyük problemleri arasında yer alan istihdam noktasına olumsuz bir etki yaratmayacağına değinen Yılmaz, “Bu yeni destek modelimiz özü itibarıyla bir eşik gelirin altında kalan aileleri destekleyici bir model olacak ama istihdam piyasalarından caydırıcı nitelikte de olmayacak. Bu genel kavramsal çerçeve içinde yeni bir sistemi de ülkemize kazandıracağız. Sosyal yardım alanında yapısal bir reformu da hayata geçirmiş olacağız” diye konuştu.

“İstihdam Piyasalarını Caydırıcı Nitelikte Olmayacak”
TBMM Genel Kurulu’nda, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi’nin üzerinde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtlayan Yılmaz, bütçenin sadece rakamlardan ibaret olmadığını, bütçeler vesilesiyle bir ülkenin bütün politikalarının tartışıldığını belirtti. Yılmaz, gelir tamamlayıcı aile destek modeliyle bütün sosyal destek sistemini entegre ettiklerini bildirerek, ” “GETAD diyoruz, Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi. Bu sistemin pilot uygulamasını önümüzdeki yıl başlatacağız birkaç ilimizde. 2027 yılında ise tüm ülkeye yaymayı planlıyoruz. Bu yeni destek modelimiz özü itibarıyla bir eşik gelirin altında kalan aileleri destekleyici bir model olacak ama istihdam piyasalarından caydırıcı nitelikte de olmayacak” değerlendirmesinde bulundu.

Vatandaşlık maaşı ne kadar olacak ? (Muhtemel senaryolar)
Henüz rakam açıklanmadı ancak ortaya konan model, gelir tamamlayıcı bir sistem. Yani aileye “tek tip maaş” değil, “gelir eksi ihtiyaç sınırı” kadar destek verilecek. Dolayısıyla rakamın belirlenmesinde en kritik konu, hangi sınırın baz alınacağı oldu. Bu noktada ise şu üç başlık göze çarpıyor:
1) Asgari ücret bazlı model
Sosyal yardım mekanizmalarında genelde asgari ücret referans alınıyor.
2025’te asgari ücret net olarak 22 bin 104 lira. Ancak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın yaptığı açıklamaya göre proje 2026 yılında yani yeni asgari ücret döneminde başlatılacak. Henüz belli olmayan yeni asgari ücrete dair Orta Vadeli Programa (OVP) bakılırsa yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 28,5. Asgari ücretin enflasyona göre belirlendiği senaryo düşünüldüğünde; asgari ücret artışı yüzde 28,5 olarak gerçekleşirse 2026 yılı için net ücretin 28 bin 404 TL olacağı öngörülüyor.
- Baz alınan sınır: 28 bin 404
- Gelir yoksa: 28 bin 404
- Örneğin; gelir 20.000 TL ise GETAD tarafından 8.404 TL verilmeli.
Bu model, enflasyonun tek haneli rakama düşürülmeye çalışıldığı ve bütçe açısından daha öngörülebilir olduğu için en gerçekçi senaryo olarak görülüyor.
2) Yoksulluk sınırı bazlı model
Türk-İş’in Kasım 2025 projeksiyonlarına göre:
- Dört kişilik ailenin yoksulluk sınırı 92.000 TL’nin üzerinde.
Bu sınırın baz alınmasıyla:
- Sosyal yardım odağı açısından ideal,
- Ancak bütçe açısından ‘OLAĞANÜSTÜ’ maliyetli.
OVP’nin sıkı mali disiplin ve yatırım odaklı hedefleri düşünüldüğünde, çok düşük bir ihtimal olarak görülüyor.

3) Hane tipine göre esnek model
Aile Destek Programı’nın DNA’sında “hane tipine göre değişkenlik” var.
Dolayısıyla sistemde:
- Tek çocuklu aile için sınır: 25-30 bin TL
- 2–3 çocuklu aile için: 35–40 bin TL
- 4 çocuk ve üzeri: 45–50 bin TL
gibi kademeli bir modelde kullanılabilir. Bu senaryo sosyal yardımın doğru paylaşımını sağlayarak aynı zamanda maliyetinde yönetilebilir olmasını sağlayabilir. Bu nedenle uygulanabilirlik ‘orta’ ihtimalli. Tabi bu kapsamda önemli olan başta asgari ücretin belirlenerek bir ailenin yaşayabileceği temel sınıra yönelik çalışmaların yapılması. Halk arasındaki adıyla vatandaşlık maaşının 2026 yılı asgari ücretinin belirlenmesinin ardından açıklanması bekleniyor.
Vatandaşlık maaşı ilk olarak hangi ile verilecek? İşte olası iller…
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz Gelir Tamamlayıcı Aile Destek Sistemi’nin gelecek yıl belirlenecek olan pilot bazı illerde başlatılacağını ifade etti. 2027 yılında ise tüm Türkiye’ye yayılması hedeflenen projenin pilot illeri resmi olarak açıklanmadı. Ancak geçmiş sosyal yardım projeleri, demografik yapı, yoksulluk haritaları ve Aile Sosyal Destek Programı’nın yoğun çalıştığı bölgeler dikkate alındığında muhtemel pilot iller ortaya çıktı. Dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli husus ise Kahramanmaraş Depremi’nden etkilenen iller. Bu hususlar dikkate alındığında aşağıdaki muhtemel iller göze çarpıyor:

Şanlıurfa
- Türkiye’nin en yüksek hane halkı büyüklüğüne sahip illerden biri
- Yoksulluk ve sosyal yardım bağımlılığı yüksek
- Aile Sosyal Destek Programı (ASDEP) burada çok yaygın çalışıyor
- Daha önceki pilot uygulamaların (SYDV projeleri, sosyal konut, aile danışmanlığı) büyük kısmı Urfa’da yapılmıştı

Hatay
- Depremden en çok etkilenen illerden biri olmuştu
- Birçok istihdam alanı halen daha yenilenmeye devam ediliyor
- Hane halkı yoğunluğu yüksek
- Özellikle depremin ardından birçok sosyal yardım bölge üzerinde etkili oldu

Diyarbakır
- Yoksulluk riski yüksek, gelir dağılımı dengesiz
- Genç nüfus çok fazla
- Aile odaklı sosyal destek projeleri daha önce burada uygulanmıştı
- ASDEP ekiplerinin sahada en aktif olduğu illerden biri

Gaziantep
- Türkiye’nin en hızlı büyüyen ama gelir eşitsizliği yüksek illerinden
- Göçmen nüfus yoğunluğu nedeniyle sosyal koruma testlerinin sık yapıldığı bir il
- Sanayi gelirleri yüksek ama yoksul hane sayısı da fazla
- Kahramanmaraş depremlerinden en fazla etkilenen illerden birisi
Söz konusu iller; hane halkı yoğunluğu, gelir dengesizliği, nüfus ve depremin etkisi odağında incelediğinde en muhtemel senaryo olarak görünüyor. Ancak daha düşük ihtimalde olsa İstanbul, İzmir ve Ankara gibi şehirlerin birinin de proje kapsamında pilot olarak seçilme ihtimali bulunuyor.
Kaynak: Haber Merkezi