Vize Krizinin Faturasını Sanayiciler Ödüyor

Avrupa Birliği bölgesine çeşitli sebeplerle seyahat yapmak isteyen iş dünyası, son zamanlarda artan vize redleri ile karşı karşıya.
Vize Krizinin Faturasını Sanayiciler Ödüyor

Vize Krizinin Faturasını Sanayiciler Ödüyor: Avrupa Birliği bölgesine çeşitli sebeplerle seyahat yapmak isteyen iş dünyası, son zamanlarda artan vize redleri ile karşı karşıya. Daha önce defalarca yurtdışı deneyimi olan ve fuarlara katılan iş insanları onaylanmayan schengen vizesi sebebiyle işlerinin etkilendiğini aktardı.

Avrupa Birliği (AB) ülkelerine vize almak geçtiğimiz yıllara oranla giderek daha da zorlaşmaya başladı. Başta turistik geziler olmak üzere Avrupa’ya giden vatandaşlar olmak üzere sanatçılar, iş seyahati yapanlar, uluslararası fuarlara katılmak isteyen iş insanları ve sanayiciler daha önce görülmeyen muameleye maruz kalıyorlar. Sanayiciler vize alsalar dahi havaalanında saatlerce bekletiliyor ve detaylı bir evrak incelemesine tabi tutuluyor.

Yüzde 50 Red Oranı

Avrupa Birliği ülkelerinde geçtiğimiz yıllarda başlayan vize krizi 2023 yılının ilk 6 ayında geçtiğimiz yıllara oranla daha fazla artmaya başladı. TÜRSAB verilerine göre, 2022 yılında Avrupa Birliği’nden ret verilen vize müracaat oranı yüzde 15 civarındayken 2023 yılında bu oran yüzde 50 civarına yükseldi. Vize reddi yurt dışına tur düzenleyen firmaları büyük miktarda iş kaybıyla karşı karşıya bırakırken sanayici ve ihracatçılar başta olmak üzere tüm iş dünyasını da etkilemeye devam ediyor.

Çözüm Tek Taraflı Değil

İş dünyasının tek başına önlem almasının mümkün olmadığının altını çizen OSTİM Sanayici ve İş İnsanları Derneği (OSİAD) Başkanı Süleyman Ekinci, bu konu hakkında sorunun çözüme kavuşmasında topyekûn bir mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Ekinci, bu yüzden fuara katılamayan katılımcıların stantlarının boş kaldığını ve bu durumdan işlerinin etkilendiğini kaydetti. Ekinci, fuarlarda yer kirası, stant bedeli ödemelerinin yandığını ifade ederek, sektörün en önemli fuarlarında hem mevcut ilişkileri sürdürmek hem de iş alanlarını genişletme fırsatlarının kaçırıldığını sözlerine ekleyerek tüm bunların birbiriyle bağlantısı olduğunu vurguladı. Ekinci, “İş dünyası tek başına önlem alma şansına sahip değil, dolayısıyla kamuyla bir araya gelerek bu konunun derhal öncelikli konuşulması ve çözülmesi gereken konular arasında olduğunu ve beraber istişare etmek zorunda olduğumuzu söylemeliyim. Umudum ve beklentimiz şudur ki bu sorunun bir an önce çözüme kavuşması yönünde hem Avrupa ülkelerinin hem Türkiye’nin acil önlemler alması gerekmektedir” ifadelerine yer verdi.

Kriz Buhrana Dönüşebilir

Ekinci, vize krizinin devam etmesi halinde iş insanlarının irtibat kopukluklarından kaynaklı anlaşmazlıklara yol açabileceğini söyleyerek Avrupa Birliği ülkeleri ile yapılan ticaret hacminde ciddi oranlarda düşüş yaşanacağını kaydetti. Ekinci, “Vize krizi derinleşirse ki bunu düşünmek istemiyoruz. İhracatımız yavaşlar, üretimde sekteler olur, yurtdışı fuarlara gitmekte zorlanırız. Avrupa Birliği ülkelerine yaptığımız ihracatta ciddi anlamda düşüşler olur, bu kriz bizim ve ticaret yaptığımız Avrupa Birliği Ülkeleri için ticari iş hacminin küçülmesine yol açar” dedi. Ekinci çözümün olmaması halinde iş dünyasının yurt dışına çıkışı ve personellerini gönderememesi durumunda ortaya çıkan iletişimsizlik sonucu iş birliklerinde sekteye uğrayacağının altını çizerek, “Bu sorun derinleşerek bunalımdan buhrana doğru evrilecektir” dedi.

Fuarlar Sanal Ortamlarda

Türk iş insanları ve ihracatçılarının uluslararası fuarlara katılmasındaki ana sebepleri arasında üretilen ürünlerin müşterisine kısa ve kolay yoldan ulaştırılması olduğunu ifade eden Ekinci, iş dünyasının uluslararası arenadan çekilmesinin kolay bir karar olmayacağını belirterek, “Yıllardır devam eden fuar faaliyetlerinde iş dünyasının başarılı olduğu önemli alanlar var; Turizm gibi, medikal gibi, savunma sanayi gibi, mobilya gibi. Elbette başka alternatifler geliştirmemiz lazım. Dünya o kadar küçülmüşken küresel ölçekte bir köy haline gelmişken bu tür gelip geçici önlemlerin çok kalıcı ve akılcı olmadığını düşünüyoruz. Dolayısıyla bu krizin çok uzamayacağını düşünüyoruz eğer uzarsa da sanal ortamlarda, dijital ortamda biz bu tür girişimlerimizi daha da etkin ve aktif hale getireceğiz” diye konuştu. Ekinci, AB ülkelerinin inisiyatif alması gerektiğini bir kez daha hatırlatarak gerektiği durumda fuarları sanal ortamlara taşımak için çalışma yapabileceklerini dile getirdi.

Sorun Türkiye’ye Özgü Değil

Yaşanan vize sıkıntısının genelinde bakıldığında Avrupa Birliği’nin Türkiye’ye vize vermeyi durdurma sebepleri arasında siyasi nedenlerden kaynaklandığı iddialarını da beraberinde getirdi. Hükümet yetkilileri bu durumu siyasi şantaj olarak açıklasa da Brüksel, Schengen vizeleri konusunda çeşitli faktörlerden kaynaklanan gecikmeler yaşandığını kabul ediyor ve bunu büyük ölçüde artan talebe bağlıyor. Konunun pandemiden bu yana üye devletlerle kapsamlı şekilde ele alındığını belirten AB Komisyonu, “Konsolosluklar kurallara uymalı ve kapasitelerini yeniden tesis etmek için mümkün olan her türlü çabayı göstermelidir” ifadelerini kullandı. AB Komisyonu, başvuruların doğru ve zamanında yapılmasının kilit önemde olduğunu da vurguladı.

Fiyatlarda Ayrımcılık Yaşanıyor

İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Taycı, Karşı taraftan Schengen vizesi hakkında özel bir ‘sorun ya da tutum’ olmadığı yönündeki açıklamalara rağmen iş dünyası temsilcileri son dönemde yaşadıkları durumun tam tersi olduğunu ifade ediyor. Tüm iş dünyasının ciddi sorunlar yaşadığını dile getiren Taycı, “İş dünyası vize almakta hâlâ zorlanıyor, vizeler verilse bile organizasyonların tarihi geçiyor. Ayrıca uçak ülkeye indikten sonra hoş olmayan bir muamele yaşanıyor. Almanya’daki otel, restoran fiyatları normal dönemlerin çok daha üzerine çıkıyor. Alman yetkililerin vize, bekletilme ve yüksek fiyat uygulamalarını değiştirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Red Kolay Bir Seçenek

AB Komisyonu sorunun Türkiye’ye özgü olmadığını dile getirse de üst düzey Avrupalı yetkilinin Türk gazeteciye yaptığı açıklamada, Türkiye’de son yıllarda artan göçmen sayısı ve Türkiye’nin yabancı uyruklulara vatandaşlık verme konusunda esnek davranmasının vize bürolarının eskisine oranla daha sıkı güvenlik soruşturması yapmasına sebebiyet verdiğini belirtti. AB açısından sorumluluğu ve yükünün çok fazla olduğunu belirten yetkili, bu yüzden en ufak soru işaretinde ret vermesinin çok daha kolay bir seçenek haline geldiğini aktardı.

Ticari Vize Önceliği

AB ülkelerinin yanı sıra Kanada ve ABD’de de vize konusunda sıkıntılar artmaya devam ediyor. ABD’ye iş seyahati yapmak isteyen ihracatçılar, ancak 1 yıl sonrası için randevu alabiliyor. Vize sorununda kısa ve uzun vadede çözüm olacak öneriler sunan iş dünyası, konsolosluklardan ticari vize için öncelik tanınmasını talep ediyor. Türkiye’nin ihracat hedeflerine ulaşması için üretilen ürünlerin pazarlanmasında birinci koşulunun yurt dışı seyahatlerinin çok önemli olduğunu dile getiren Ege İhracatçılar Birliği Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “İhracatçıların çok hızlı vize alabilmeleri gerekiyor. Talebimiz ticari vize başvurularında öncelik tanınması. Örneğin; Alman Konsolosluğu’nun sadeleştirilmiş vize prosedürü adında uyguladığı vize başvuru türünün iş seyahatleri için ihracatçı firmalara uygulanması. Fuar katılımlarında İzmir’deki konsoloslar bize yardımcı oluyorlar. Gerekli durumlarda ulaşılması zor olsa da konsolosluklar ile irtibata geçiliyor. Her konsolosluktan olumlu yanıt alınamayabiliyor. Ayrıca konsolosluklarla bilfiil irtibata geçerek ihracatçılarımızın mağdur olmaması adına titizlikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.

Vize Önceliği ve Yeşil Pasaport

Eskinazi, fuar katılımlarında İzmir’deki konsoloslukların yardımcı olduğunu belirtirken, vize önceliğinin yanı sıra bu soruna çare olabilecek en kalıcı formülün yeşil pasaport olduğunun altını çizdi. Eskinazi, yeşil pasaporta en çok ihtiyaç duyan ihracat dünyasına çok sınırlı verildiğini ifade ederek; ihracatçılara verilen yeşil pasaport sayısını artıracak yasal düzenlemelerin gerektiğini söyledi. Eskinazi, “Vize sorununa çare olabilecek formüllerden birisi yeşil pasaport. Bazı meslek gruplarında hak sahiplerinin eşlerine ailelerine varıncaya kadar yeşil pasaport verilirken, yeşil pasaporta en çok ihtiyaç duyan ihracat dünyasında yeşil pasaport çok sınırlı veriliyor. İhracatçılara verilen yeşil pasaport sayısını artıracak yasal düzenlemeler gerekiyor. İhracatçılarımıza yeşil pasaportta pozitif ayrımcılık yapılmasını istiyoruz.

Bonus Pasaport Engeli

Türkiye’den son yıllarda 400 bin dolara konut satın alan yabancılara Türk pasaportu verildiğine vurgu yapan Eskinazi, “Yabancılara konut satarak döviz kazanma hesapları yapılırken, Türkiye’ye yıllık 254 milyar dolar döviz kazandıran ihracata sekte vuracak bir durum oluşmaması gerekiyor. Schengen’de en çok ret yiyen Türk pasaportlarının bu tip pasaportlar olduğu ifade ediliyor” sözlerine yer verdi.

İtirazlar Askıya Alındı

Eskinazi, İzmir’de konsoloslukların iş insanlarına yardımcı olduğunu söylese de her konsoloslukta durum aynı değil. Almanya Dışişleri Bakanlığı tarafından gündemden düşmeyen vize sorunu ile ilgili Çin, Fas ve Türkiye’de pilot uygulama başlatarak vize reddine itiraz sürecini askıya aldığını açıkladı. Açıklamada, pandemi ile birlikte getirilen seyahat kısıtlamalarının ardından vize başvurularında artış olduğu ve uzun bekleyişlerin uzadığının altı çizildi. Vize başvurularının daha önce olduğu gibi yine yasal temelde değerlendirileceği ve gerekli şartları sağlayanlara vize verilmeye devam edileceği aktarılarak; bu süreçte vize reddinin nedenleri başvuru sahibine, önceki döneme kıyasla daha ayrıntılı açıklanacağı vurgulandı. 1 Haziran 2023’ten önce vize talebi olumsuz sonuçlanmış ve karara itiraz etmek isteyenlerin itiraz hakkının sürdüğü belirtildi.