Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de teknolojik gelişmeler özellikle sektörel bazda önem teşkil ediyor. Sanayicilerin teknolojiyle bağlantılı yeniliklere ulaşabilmesi için yeterli sermayeye ihtiyaç duyuyorlar. Peki Türk girişimcilerin yazılım ve haberleşme gibi unsurları üretmesi durumunda Türkiye’ye ve firmalara ne gibi faydalar sağlanır?
Ülke ekonomisine önemli katkılar sağlayan sanayi bölgelerinin doğalgaz, elektrik, su hizmetlerinin verilmesinin yanı sıra haberleşme ve veri merkezi gibi teknolojik dönüşümlerinde gereklilik arz ettiğini aktaran Dijitohum Kurucusu Işık, Yeni Nesil OSB’ler hakkında merak edilen konuları Sanayi Gazetesi’ne anlattı.
20 Yıllık Tecrübe
Sektöre ne zaman başladınız? Mesleki serüveninizi anlatabilir misiniz?
Yaklaşık 20 senedir sektördeyim. Telekom tarafında başladım; Turkcell, HSBC Bank, Siemens Business Services, Koç Sistem… 2006’da OSB ve teknopark ile tanıştım. Gebze OSB Teknopark’ta çalışmaya başladım. 2007’den 2021’e kadar Gebze OSB’nin teknoloji müdürlüğünü yaptım. 2005 yılında TürkTelekom özelleştiği zamana kadar 236 OSB bütün altyapı paralarını kendi öz kaynaklarından harcayıp TürkTelekom’a hizmet vermesi karşılığında devretmişti. Özelleşme sonrası OSB’lerden bazıları OSB kanundaki haklarını kullanıp kendi haberleşme şebekelerini kurdular.
Bu süreçte geleneksel düzenden farklı projeler gerçekleştirdiniz mi?
OSB’lerin çoğu genelde geleneksel ve birbirlerinden örnek aldıkları projeler gerçekleştirir. Türk Telekom özelleşmesi sonrası Gebze OSB’da fiber şebeke kurulması ve bölgenin telekomu haline gelmesi çok önemli bir vizyondu. Fiber şebeke kendinize ait olduğu zaman bir güce sahip oluyorsunuz. Herhangi bir projeniz olduğunda altyapı varsa çok hızlı uygulayabiliyorsunuz eğer yoksa başka bir servis sağlayıcısına muhtaç oluyorsunuz. 2014’de bulut bilişim kavramıyla birlikte veri merkezi projemizi hazırlamaya başladık. Fiber altyapımız hazır olduğundan, başka altyapı yatırımı yapmadan veri yedekleme, veri merkezi ve siber güvenlik gibi hizmetler verebileceğimiz düşüncesine girdik. Sonrasında 2017’de Gebze OSB Kule adında bir veri merkezi yaptık.

Öz Kaynakla Veri Merkezi Projesi
Her şeyi kendi imkanınızla mı yaptınız? Devlet tarafından herhangi bir destek almadınız mı?
Kendi öz kaynaklarımızla yaptık. Fiber şebeke hizmetini hayata geçirdiğimizde gelir elde etmeye başladık. Kendi şebekemizden hizmet verdiğimiz için, toplu alım gücü sayesinde hem Telekom firmalarının hizmet bedelinden daha ucuza sanayicimize hizmet verdik hem de kaynaklar Telekom firmaları yerine OSB’de kaldı. Haberleşme şebekesinden kazandığımız gelirle veri merkezini kurduk. Gebze OSB’da 15 yıla yakın sürede kazandığım bilgi birikimi ve deneyimi ülkemizdeki diğer OSB’lerle paylaşmak üzere 2021 yılında kendi işimi kurarak Gebze OSB’dan ayrıldım.
Kalkınma planları ve bakanlıklar tarafından yayınlanan yönergeler işinizi kolaylaştırdı mı?
Cumhurbaşkanlığı tarafından 5 yıllık kalkınma planları yayınlanıyor. Akabinde bizim bağlı olduğumuz organ olan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da “2023 Sanayi ve Teknoloji Eylem Planı” yayınlandı. Bu çalışmalar OSB’lere hedef gösteren vizyonları temsil ediyor. Bakanlık tarafından OSB’lerin içindeki firmalara yenilikçi hizmetlerin verilmesi teşvik edilmesine yönelik stratejiler düzenleniyor. Örneğin; “OSB’lerdeki şirketlerin dikey entegrasyonu için hızlı veri iletişimi, endüstriyel bulut, endüstriyel veri merkezi ve siber güvenlik ihtiyaçlarının merkezi olarak planlanması ve yapılandırılması için mekanizma geliştirilecek ve bölgeler desteklenecektir” gibi ibareler ürettiğimiz projelerimizin destekleneceği ve önünün açılacağıyla ilgili yol haritasıdır.
İlk Hedefimiz 20 OSB’ye Ulaşmak
Dijitohum olarak hedefleriniz nelerdir?
Dijitohum, “Her OSB’nin kendi teknolojik altyapısını kurup yönetmesini sağlamak” gayesiyle kurulmuştur. OSB paydaşları artık geleneksel hizmetlerle yetinmemekte ve farklı hizmetler beklemektedir. Firmaların yenilikçiliğinin artırılmasında, OSB yönetimlerinin dijital geleceğe ekeceği tohumlar ile oluşturacakları ekosistem ve bu ekosistemin meyvesi olan Yeni Nesil OSB’ler ülkemize rol model olacaktır. Ülkemizde OSB’lerden 100 tanesi temel hizmet ve altyapılarını tamamlamış durumda. Bu OSB’lerden 20 tanesi Şampiyonlar Ligi olarak tabir edebileceğimiz Gebze OSB dengi OSB’ler. Dijitohum’u kurarken ilk hedefim bu 20 OSB idi ve kendime 5 yıllık bir hedef koydum. Çok şükür 1,5 yılda hedefin üçte birine ulaştık. Türkiye’de fikri olan çoğu kişi projesini tüm Türkiye’ye satmak istiyor ama bunun için enerjisi, maddi güç ve insan kaynağı yeterli olmayabiliyor. Benim en büyük şansım ise Gebze OSB’da çalışırken teknoloji alanında önde gelen isimlerle network kurmak oldu. Şirketi kurduğum ilk ayda aldığım iki iş benim can suyum oldum. Şu an toplam 7 müşterimiz ile yolumuza devam ediyoruz.
Bir sanayi bölgesinin büyük değişimlere uğraması için neler gerekiyor?
Danışmanlık hizmeti verdiğim kurumlar genellikle büyük hayalleri olan vizyoner insanlardan oluşuyor. Bu kurumlarda yenilikçi yaklaşımla değişimler isteniyor ve bu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için kendilerine ait fiber şebekelerinin olması gerekiyor. Mühendislik şirketi olarak 5 yıllık bir makro proje çiziyoruz ve 5 kademede projeyi tamamlamaya çalışıyoruz. İlk olarak fiber şebeke kurarak tüm firmalara ulaşmamız önemli. Ulaştıktan sonra bizim için en kolay olan hizmet öncelikle haberleşme oluyor. OSB dinamiklerine göre devamında firmaların istediği hizmetleri yönetim kuruluna sunuyoruz. Tüm hizmetlerin aynı anda başlamasını önermiyoruz. Elektrik ve doğalgaz hizmeti vermek hem tehlikeli hem de zor bir süreç olmasına rağmen çoğu OSB bunu yapabiliyor ve bu altyapılardan gelir elde edilebiliyor. Böylece hem sanayiciye aynı hizmeti daha ucuza verebilir hem de bu işten gelir sağlanabilmektedir. Bizim OSB’lerde sağladığımız katma değerden bazıları bunlar. Fiber şebeke ve network yatırımlarını OSB’nin kendisi yapıyor ve veri merkezi hizmeti vermek isteyen OSB’lere kendi bulut yazılımımızla ayrıca avantaj sağlıyoruz.
Altyapı Sayesinde 18 Milyon Dolarlık Verim
Altyapının hazırlanmasını dikkate aldığımızda maliyet kalemi yüksek mi?
İşin özüne baktığınızda bir nevi verimlilik projesi yapıyoruz. Her sanayicimiz ortalama 5 yılda bir, sunucu ve veri depolama cihazları ile birlikte yazılım lisansları yatırımı yapmaktadır. Bununla birlikte sistem odalarında kurulu donanımlarının enerji tüketimi ve iklimlendirme sistemlerinin kullanımı ile birlikte enerji tüketimi bedelleri 5 yıl toplamında sunucu donanım ve yazılım yatırımı kadar bir bedele ulaşmaktadır. Bu sistemlerin konsolidasyonu ile ciddi bir maliyet avantajı sağlanacaktır. Örneğin bir katılımcımızın 5 yılda harcamış olduğu ortalama 100 bin dolar donanım ve yazılım bedeli, 100 sanayicimiz için hesaplandığında 10 milyon dolar rakamına ulaşılmaktadır. OSB Veri Merkezi dahilinde yapılacak olan 2 milyon dolarlık yatırımla toplam sahip olma maliyetleriyle birlikte 100 sanayicimiz için %80 civarında tasarruf sağlayacak olup 5 yılın sonunda 8 milyon dolarlık donanım ve yazılım kaynağı ülke dışına çıkmayarak tasarruf sağlanacaktır. Özetle 5 yılda 100 sanayicimize sağlayacağımız Veri Merkezi hizmetleri için 18 milyon dolar civarında dışa bağımlılığımızı azaltacak bir tasarruf elde edilecek.
Verimliliğin önem arz ettiğini söylüyorsunuz. Bu alana ilişkin planladığınız projeleriniz var mı?
Verimlilik özellikle de enerji verimliliği çok önemli bir etken çünkü fabrikaların enerji kullanımı çok fazla oluyor. OSB bu yapının hepsini enerji verimliliği, dolar ve yazılım ithalatından tasarruf ettirebilir ki bu konu çok önemli. Sistemleri çalıştırmak için bu işin yazılım tarafı var ve en büyük gideri oluşturuyor. Dijitohum’daki çalışmalarımız arasında danışmanlık dışında yazılım tarafı da var. Dışarıdan alınan yazılımların güncellenmeleri veya lisanslarına ödenen ücretler sürdürülebilir olmadığı için Dijitohum olarak yazılım geliştirme alanında da çalışmalar gerçekleştiriyoruz. LEO diye bir şirketle ortaklık kuruyoruz. Ortağımız LEO bulut yazılımını sadece Türkiye’deki veri merkezlerine değil yurtdışındaki merkezlerde de çalışmaya başlamıştır.

Tek Gelir Kaynağıyla Ayakta Kalmak Zor
LEO iş birliğiyle genç girişimcilerin proje göçünü engellemeye mi çalışıyorsunuz?
Son krizlerden sonra genç girişimcilerin fikirlerini sadece Türkiye pazarına odaklanması doğru bir yöntem olmaz. Dışarıya iş yapan ve tek gelir kaynağı olmayan şirketler ayakta kalmaya ve hatta büyümeye devam etti. Bizim gençlerimizin ve firmalarımızın ana hedefi yurtdışına iş yapmak çünkü Türkiye pazarı çok dinamik ve dar. O nedenle göçten ziyade Türk toplumu, içinde bulunduğu duruma uyum sağlayabilen dinamik bir yapıya sahip demek daha doğru olacaktır.
Bütün altyapı çalışmalarının maliyetine OSB’ler hazır mı?
Hazır olanlar var elbet ama hepsi değil. Bizim dediğimiz projelerde altyapı çalışmalarıyla beraber yapılacak şeyler çünkü elektrik, doğalgaz, atık su hattını yaparken Yeni Nesil OSB’ler haberleşme altyapısını da yapmak zorunda. Eski OSB’lerde bu yeniliği yapmak zor olsa da kısa bir sürede ürettiğimiz çözümlerle hızlı aksiyon alabiliyoruz.
Sanayi bölgeleri çok büyük alanları kapsadığı için altyapı çalışmaları uzun sürüyor. Dijital altyapı kurulumları da aynı uzunlukta mı sürüyor?
Bu sorunun iki cevabı var. Altyapısını yeni yapan OSB’lerde ortalama 6 ay içerisinde tamamlanıyor. Oradaki tüm altyapıları kurulup, veri merkezi yapısı ayağa kaldırılıp içeride kaç tane fabrika varsa hizmet vermeye başlıyor. Ancak unutulmaması gereken nokta şu ki 500 fabrikalık alana sahip OSB bir anda 500 fabrika faaliyete başlamıyor, yavaş yavaş geliyorlar. OSB’ler hem kültür hem de insan kaynağı olarak hazır olursa bu altyapılar çok hızlı şekilde ayağa kaldırılabilir.
Ülke ekonomisine katkı sağlayacak çok fazla genç girişimciler ve KOBİ’ler var. Sizin çalışmalarınızdan faydalanabilecekler mi?
Tabii ki. Benimle görüşmek isteyen çoğu kişiyle mümkün olduğunca iletişim haline geçmeye çalışıyorum. Dijitohum’un şirket kültüründe OSB’lerle ilgili yetkinliğimizi ülkemize fayda sağlayacak her işte yer almak var. Gençler konusunda ise farklı bir hassasiyetim var. Üniversite ve lisedeki öğrenciler genellikle teorik eğitim aldıkları için sektörde çok zorlanıyorlar. Bir gençle konuştuğum zaman okul bitmeden mutlaka çalışmasını öneriyorum ve teşvik etmeye çalışıyorum. Öğrencilerin okula gitmesindeki en önemli etkenler arasında network kurabilmek, sosyalleşmek ve takım çalışması yer almalı.