Yeni Sanayi Devrimi “Endüstri 5.0”

Dünya sanayisinin Endüstri 4.0’a yönelik teknolojik çalışmaları devam ederken, sürdürülebilir kalkınma hedefiyle Endüstri 5.0’a geçiş süreci hız kazanmaya devam ediyor.

Yeni Sanayi Devrimi “Endüstri 5.0”: Son birkaç yıldır Endüstri 4.0 olarak da bilinen dördüncü sanayi devriminin içinde olan insanlık, kendisinden önceki üç devrim gibi Endüstri 4.0 ile birlikte birçok üreticinin ve lojistik şirketinin iş yapma şeklini önemli ölçüde değiştirdi. Yapay zekâ, makine öğrenimi, geniş ölçekli otomasyon ve 5G internet bağlantısı gibi gelişmeler, fabrikaların ve depoların çalışma şeklini iyileştiriyor. Bu teknolojiler, bilgisayarlı makine ve sistemlerin birlikte çalışma biçimi olan dijital ara bağlantı özelliğini, daha az hata sağlarken ve daha küçük iş gücüne güvenirken üretkenliği ve verimliliği artırmak isteyen şirketler için paha biçilmez bir araç haline getirdi. Yeni sanayi devrimi için ilk işaretler, 2019 ve 2020’li yıllarda paylaşıldı. Avrupa Birliği, Sanayi 5.0 kavramını ve strateji planını ilk defa 7 Ocak 2021’de kamuoyuna açıkladı.

Endüstri 4.0’ın teknoloji odaklı sanayi devrimi devam ederken, imalatta bir sonraki sınır ufukta görünüyor.  Endüstri 4.0’ın kaydettiği ilerlemeye dayanan Endüstri 5.0, daha insan merkezli bir yaklaşım getirilmesi hedefleniyor. Çalışanların becerilerine ve girdilerine değer verilmekte olup verimli üretimin basit ölçüsünün ötesine bakıyor. Aynı zamanda bir şirketin üretim ve kârlılığının ötesindeki etkisine odaklanıyor. Endüstri 5.0 çevrimiçi alışveriş ve görüntülü aramalar gibi dijital araçların benimsenmesini hızlandırırken aynı zamanda Covid-19 salgını ile insan teması ve fiziksel bağlılık ihtiyacını güçlendiren etkileri sanayinin üzerinde artmaya devam ediyor. Çevre sorunlarına ilişkin artan endişe ve sosyal adalet hareketlerinin yükselişi gibi diğer toplumsal değişimler de Endüstri 5.0 değerlerine katkıda bulunuyor.

Avrupa Birliği, Endüstri 5.0’ı “tek hedef olarak verimlilik ve üretkenliğin ötesini hedefleyen ve endüstrinin toplumdaki rolünü ve katkısını güçlendiren bir endüstri vizyonu sağlayan” bir hareket olarak tanımlıyor. Endüstriye bu yeni yaklaşım tarzı, işçinin refahını üretim sürecinin merkezine yerleştirir ve bir işletmenin toplumu ve çevreyi nasıl etkilediğini dikkate alıyor. Bu insan merkezli yaklaşımın bir kısmı, Endüstri 4.0 sırasında tanıtılan teknolojilerle çalışanların kendilerini daha rahat hissetmelerini sağlamayı içeriyor. Endüstri 5.0’ın bir diğer önemli bileşeni sürdürülebilirlik. Bu terim çevre korumayı çağrıştırırken, Endüstri 5.0 daha geniş bir yaklaşım benimsiyor ve onu yalnızca Dünya’yı ve üzerinde yaşayan her şeyi korumak olarak değil, aynı zamanda ileriye dönük büyümeyi sürdürebilecek bir iş modeli inşa etmek olarak görüyor.

Karanlık fabrikalar, bünyesinde insanın varlığına ihtiyaç duyulmadan, tamamen otomatik sistemlerle ve ışıklar söndürülerek çalışılan yerler. Ham maddenin fabrikaya girişinden ürünün çıkışına kadar olan sürede, insana ihtiyaç duyulmadan robotik sistemlerle üretim gerçekleştiriliyor. İlk Karanlık fabrika örneği, Çin’de cep telefon modülleri üreten bir fabrika. İşçi sayısını, bu sistemle birlikte 650’den 60’a indiren firma, aynı zamanda, üretimdeki kusurlu parça oranını da yüzde 25’lerden yüzde 5’lere kadar düşürmeyi başarmış durumda.

Warwick Üniversitesi ’den Prof. Dr. Ali Rıza Büyükuslu’nun Sanayi Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “Endüstri 4.0 gibi sadece üretim odaklı teknolojik ve teknik değişim ve dönüşüm ile ilgili değildir aynı zamanda bütün dünyada daha da yükselen ve çeşitlenen insanlığın toplumsal, sosyal ve çevresel ihtiyaçlarına cevap veren ve gezegenimizi koruma altına alan sürdürülebilir sosyal hedeflerle de ilgilidir. Elbette ki henüz Endüstri 5.0’a geçiş sürecindeyiz. Endüstri 5.0’a geçiş her toplum ve ülkeden ülkeye farklılıklar arz edecektir. Endüstri 5.0’a geçişte başarı sağlayabilmek için öncelikle Toplum 5.0, Süper Akıllı Toplum’a geçmemiz gerektiğini savunmaktayım. Başka bir ifade ile Endüstri 4.0 ve Toplum 5.0 bütünleşmesini başarıyla tamamlamamız gerekmektedir. Bunun için ulusal ve uluslararası düzeyde yeni bir ulusal ve global toplumsal dayanışmaya ve iş birliğine ihtiyaç vardır” açıklamalarında bulundu.

Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) ekim ayı meclis toplantısında konuşma yapan İzmir Valisi Süleyman Elban, artık daha farklı üretim yöntemleri ve alanlarıyla dünya ile rekabet edebilir sistemde olunması gerektiğini vurgulayarak, “Verimlilik, yeşil dönüşüm, ‘endüstri 4.0′ hatta ‘endüstri 5.0’e geçmemiz konusunu konuşmamız gerekiyor. Yeni yüzyılda yeni şeyler konuşmalıyız. Atatürk Cumhuriyet’i kurduktan sonra paradigma değişikliğine gidip aynı zamanda yeni teknolojiye gitmiş. Bizim de acilen bunu yapmamız gerekiyor. Kendimizi yenilemezsek muasır medeniyetler seviyesine de yaklaşamayız” dedi.

TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal Endüstri 5.0 ile ilgili yaptığı açıklamada, “Pandemi esasında sadece bizim hayatımızı değiştirmedi. Bütün dünyadaki ülkelerin önceliklerini değiştirdi. Pandemi öncesinde endüstri 4.0 kavramı konuşuluyordu. Ama pandemi şunu gösterdi. Evet dijitalleşmenin beraberinde getirmiş olduğu bir konfor alanı var. Ama aynı zamanda da bizim daha farklı önceliklerimiz de beraberinde geldi. Nedir? İnsan odaklı olmak. Sürdürülebilirlik ve esneklik. Bunlara ne kadar hazırız? İşte endüstri 5.0 ‘a doğru giden kavramlar bunlar. Ve şu an bütün dünya buna hazır olmadığını gördü. Yani biz insan odaklı mıyız? Ne yazık ki çok başarılı olamadık. Pandemi döneminde Covid-19 sebep mi sonuç mu? İşte burada da sürdürülebilirlik kavramı devreye giriyor” değerlendirmelerinde bulundu.