Türkiye, 2024 yılında yerli patent başvuru sayısında önemli bir başarı elde ederek rekor kırdı ve bu alandaki gelişimini bir adım daha ileriye taşıdı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, yerli patent başvurularının 10 bin 186’ya ulaşarak Türkiye’nin inovasyon kapasitesindeki artışı vurgularken, ülkenin uluslararası alandaki patent, marka ve tasarım başvurularındaki sıralamalarının da hızla yükseldiğini belirtti.

22 YILDA BÜYÜK YÜKSELİŞ KAYDEDİLDİ
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır açıklamalarını, TÜRKPATENT Akademi Tanıtım Töreni ve Yapay Zeka Destekli Dijital Dönüşüm Projesi İmza Töreni’nde yaptı. Törene katılarak önemli bilgiler veren Kacır, 22 yıl önce Türkiye’de yıllık patent başvuru sayısının yalnızca 414 olduğunu hatırlatarak, “O dönemde günde bir yerli patent başvurusu yapılırken, bugün gelinen noktada 2024 yılı itibarıyla bu sayı 10 bin 186’ya yükseldi. Bu gerçekten büyük bir başarı ve Türk sanayisinin, Ar-Ge yatırımlarının geldiği noktayı gösteriyor” dedi.
Bakan Kacır, ayrıca Türkiye’nin sanayi mülkiyet alanındaki başarısını, uluslararası alanda da pekiştirdiğini belirtti. “Dünyada yerli patent başvuru sayısında 12. sırada, marka başvurularında 6. sırada, tasarım başvurularında ise 2. sıradayız” ifadelerine yer veren Kacır, Türkiye’nin bu alandaki yükselişinin hız kesmeden devam ettiğine dikkat çekti.

TÜRKPATENT VE TEKNOLOJİK KATKILAR
Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT)’nun, Türkiye’nin teknolojik gelişimine katkı sağlamak, serbest rekabet ortamı oluşturmak ve araştırma-geliştirme faaliyetlerini desteklemek amacıyla önemli bir rol üstlenmesi bekleniyor. TÜRKPATENT, patent, marka ve endüstriyel mülkiyet haklarının oluşması ve korunması süreçlerini yönetirken, bu haklarla ilgili bilgileri kamuoyuyla paylaşarak yerli girişimcileri ve şirketleri desteklemeye de devam ediyor.
YÜKSEK KATMA DEĞERLİ ÜRETİM GÜÇLENİYOR
Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Abdullah Akbulut, 2024 yılı yerli patent başvuru sayısının 10 bin 186’ya çıkmasına yönelik birtakım değerlendirmelerde bulunarak, “Bu rekor, Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyona yaptığı yatırımların somut bir göstergesidir. 10 bin 186 yerli patent başvuru sayısı, Türk sanayisinin küresel rekabette daha fazla yer alacağının ve yüksek katma değerli ürünler geliştirdiğinin bir işaretidir. Aynı zamanda üniversite-sanayi iş birliği başta olmak üzere Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) fikri mülkiyet hakları çalışmaları, sayısı her geçen gün artan arge merkezleri, başta Türk Patent ve Marka Kurumunun düzenlediği Patentle Türkiye yarışması, Teknofest Festivali, Türkiye Patent Hareketi Derneği’nin düzenlediği ‘Bir patent fikrim var’ yarışması ve daha bir çok alanda düzenlenen yarışma ve teşviklerle bu başvuruların önemli bir kısmı, yerli üretim kapasitemizi artırırken teknoloji transferine olan ihtiyacı azaltıyor. Adres Patent olarak biz de bu sürecin bir parçası olmaktan gurur duyuyoruz. Yatırım yapılan her yeni fikir, Türkiye’nin ekonomik büyümesine ve global pazarlardaki yerimizi güçlendirmeye katkı sağlıyor” ifadelerine yer verdi.
DÜNYADAKİ REKABETİ ARTIRACAK
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, TÜRKPATENT’in, Türkiye’nin dünya genelinde rekabet gücünü artırmak için yaptığı katkıların altını çizerek, “Gelişen teknolojiyle birlikte, TÜRKPATENT, ülkemizdeki yenilikçi projelerin önünü açmaya ve bu projeleri küresel pazarlara taşımaya devam ediyor. 2024 yılı itibarıyla patent başvuru sayısında kaydedilen bu tarihi artış, Türkiye’nin inovasyon ve teknoloji alanındaki hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir kilometre taşı olarak” açıklamalarına yer verdi.
DİJİTALLEŞME İLE ADIM ADIM
Türk Patent ve Marka Kurumu’nun son yıllarda yaptığı değişiklikler ve iyileştirmeler hakkındaki düşüncelerini ifade eden Akbulut, “Türk Patent ve Marka Kurumu’nun (TÜRKPATENT) dijitalleşme ve süreç hızlandırma konularındaki adımlarını çok değerli buluyoruz. Özellikle online başvuru sistemleri, acil araştırma raporu ile birlikte sürelerin nispeten kısalması ve bilgilendirme kampanyaları, farkındalık yaratma açısından büyük bir başarı. Ayrıca, patent başvuru ve tescil süreçlerinde şeffaflığın artması ve uluslararası iş birliğinin güçlendirilmesi de Türkiye’nin fikri mülkiyet ekosistemini daha cazip hale getiriyor. Bu gelişmeler hem yerli başvuruları artırıyor hem de yurtdışı yatırımcıların Türkiye’de inovasyon projelerine ilgi göstermesini sağlıyor. Tabii ki süreçlerin hızlandırılması, konusunda uzman ve tecrübeli marka patent vekiller ile doğru hazırlanmış başvuruların sisteme sorunsuz dahil edilmesi süreçleri çok daha pratik ve hızla sonuca götürün unsurların başında geliyor. Bunla birlikte kurumdaki uzman personel sayısının artırılması gibi temel beklentilerimiz sürmektedir” dedi.

AR-GE KAYNAKLARI ARTIRILMALI
Akbulut, Türkiye’deki firmaların uluslararası pazarlarda daha güçlü bir konum elde edebilmesi için öncelikle marka değeri ve inovasyon gücünü artırmaları gerekiyor diyerek, “Şirketlerin yurtdışında ihracat yaptıkları ve önümüzdeki yıllarda ihracat yapmayı planladıkları hedef pazarlarda tescilli markalara ve patentlere sahip olması, firmalara rekabet avantajı sağlar. Şirketler ar-ge yatırımlarını artırmalı, katma değeri yüksek teknolojiler geliştirmek için Ar-Ge’ye daha fazla kaynak ayrılmalıdır. Firmalar hedef pazarlarda yerel ortaklıklar kurarak operasyonel avantaj sağlayabilirler. Türk şirketleri uluslararası sergiler ve fuarlara katılım göstermelidir. Türk firmalarının global arenada tanınırlığı artırmak için daha fazla katılım göstermesi önemlidir. Adres Patent olarak, bu süreçte firmalara uluslararası marka-patent başvuruları, tescil ve strateji oluşturma konularında kapsamlı destek sunuyoruz” açıklamalarında bulundu.
‘BİR PATENT FİKRİM VAR’
Türk iş dünyasına daha fazla patent üretme konusunda ilham vermek adına yapılan çalışmalara değinen Akbulut, temelleri 2008 yılına dayanan Patent Akademisi; Patent Fabrikası ve Türkiye Patent Hareketi projeleri ile Startup ekosistemi ve üniversite-sanayi iş birliği projelerine odaklanarak; Bir patent fikrim var yarışma programları ile yenilikçi fikirlerin patent almasına katkıda bulunduklarını aktardı. Girişimcilerin fikirlerini patentlenebilir ürünlere dönüştürmelerine destek oldukları PATENTHON ismi ile inovasyon atölyeleri düzenlediklerini ifade eden Akbulut, iş dünyası ve akademik çevreler için düzenlediğimiz seminerlerle ve fikri mülkiyet eğitim programları ile farkındalık yaratıyoruz, dedi.
Yeni fikirlerin ticarileştirilmesine yönelik teknoloji transfer ofisleri ile iş birliği içerisinde özel projeler yürüttüklerini aktaran Cumhur Akbulut, dijital platformlar üzerinden inovasyon yönetim araçları geliştirerek tüm paydaşlarla büyümeyi hedefliyoruz, şeklinde konuştu.
Kaynak: Sanayi Gazetesi