Merhaba sevgili Sanayi Gazetesi okurları. “İşleyen demir ışıldar” atasözü misali yazmayan gazeteci de bir süre sonra yeteneklerini kaybedebiliyor. Sanırım en son yazımı 10 ay kadar önce kaleme almıştım, geçen süre zarfında bunun eksikliğini her an hissettiğimi belirtmeliyim. Eksikliği gidermek ve ülke endüstrisinin gelişimine karınca misali katkı vermek amacıyla yazılarıma yeniden başlıyorum. Unutmayalım; bir ülke tarım ile ayakta kalır, ancak sanayi ile refah üretebilir.
Yarım asrı aşan ve bir türlü nihayete erdiremediğimiz yerli araba sevdamız şükür TOGG ile sonuçlandı. Milletçe büyük bir heyecanla karşıladığımız TOGG, artık yollarda fazlaca kendini göstermeye başladı. Sanırım şu ana kadar TOGG ile karşılaşmayan kalmamıştır. Tabi izlemek yetmiyor, orta gelir ve altındaki insanlar için de erişilebilir fiyatlandırma gerekiyor. Evet, TOGG kendi liginde iddialı bir profil çiziyor ve bahsettiğimiz gelir grubuna göre fiyatlandırma yapması çok mümkün değil; fakat hazır millet olarak yerli arabayı bu kadar sahiplenmişken, yeni bir marka ile orta gelir ve altına hitap edilebilir. Bunun üzerine düşünmemi ve sizlere aktarmamı sağlayan kişi Murat Gençer oldu. Murat Bey, ömrünün önemli bir kısmını ‘otomotivin beşiği’ diyeceğimiz Almanya’da geçiren bir iş insanımız. Mercedes’te de çalışmış olması ve bilgi birikimi bu konuda görüş belirtmesine ayrıca hak tanıyor. Türkiye’deki iş hayatına bilişim sektörü üzerine devam eden Gençer ve ekibi, mevcut teknolojilerin IOT ve Endüstri 4.0 tabanlı sistemlere dönüşümü çalışmaları yürütüyor. Yaşı ülke olarak yerli araba sevdamızın başlangıcı ile eş olan Gençer’e sizler için sorular yönelttim. Söyleşi kısmını sizlerle paylaşmadan önce samimi cevapları için kendim ve siz değerli okurlar adına bir kez daha Murat Bey’e teşekkür ediyorum.
TOGG Hakkındaki Düşünceleriniz, Önerileriniz Ve Eleştirileriniz Nedir?
TOGG Türkiye açısından gecikmiş ama herkesin kalbinde yeri olan, milli araba üretimi konusunda atılmış en doğru adımlardan biridir. Kendi alanında yazılım ve donanım teknolojileri ile desteklenerek çok ileri seviyede bir ürün olarak karşımıza çıkmakta ve sektörün gelişimine ışık tutmakta. TOGG’da tek eleştirilecek nokta olarak şunu söyleyebilirim: Çok teknolojik üst düzey bir araç yapıldı ve bu segmentteki aracı her kesimin alabilmesi mümkün olamayacak. Bu noktada yeni bir ihtiyaç oluşmakta.
Bahsettiğiniz İhtiyaca Nasıl Cevap Verilebilir?
Bu ihtiyaç ise şu şekilde açıklanabilir. Piyasada gelir seviyesi düşük ama araba sahibi olmak isteyen çok insan var. Ucuz araba almak isteyen bu geniş kitle için Hindistan’ın ürettiği TATA gibi araçlar üretilmeli. Türkiye’nin ikinci bir araç markasına ihtiyacı var. Uygun bir model üretildiği takdirde piyasada hızlı kabul görecektir ve piyasa belirleyici aktörleri değiştirecek bir güç oluşturacaktır. Özellikle Çin ucuz markalar ile piyasada belirleyici olabilmek için büyük yatırımlar yapmış durumda. Türkiye olarak mutlaka ve mutlaka hızlıca bu alanda yatırımlar yapmamız gerekmekte. Türkiye olarak bu fırsatı kaçırmamalıyız. Dünyayı bir tüketim toplumuna çeviren zihniyet bu noktada yine kazanan olmamalı. Biz toplum olarak bu zinciri kırmalıyız. Tüm Türk toplumlarının ve diğer ülkelerin önünü açmalıyız.
Peki Yerli Araba Endüstrisinin Büyümesi Noktasında Fırsatlar Ve Tehditler Sizce Nelerdir?
Elektrikli araç üretimine geçerek dünyada büyük bir dönüşüm başladı ve bu hidrojen yakıt ile çalışan araçlar ile devam edecek. Bizim Türkiye olarak mutlaka Elektrikli ve Hidrojen teknolojilerine yatırım yapmamız gerekiyor. Sadece araç üretmek yetmiyor. Teknoloji de geliştirmeliyiz. Binlerce servis, tamirhane ve sanayi sitelerinin bu teknolojik dönüşüme hızlıca uyum sağlamaları gerekmekte. Bu dönüşümün kendi milli teknolojilerimiz ile yapılabilmesi için de bilişim ve teknoloji firmalarının bu alanda ürün ve yazılım geliştirmeleri gerekmekte. Yazılımını ve teknolojisini kendimiz geliştirirsek hem Türkiye’deki otomobil servislerinde milli ürünlerimiz kullanılacak hem de yurt dışına bu ürünlerin pazarlanması ile beraber dünya genelinde belirleyici olacağız. Sektöre yön veren markalar yaratmış olacağız. Tabi yerli araba endüstrimizin gelişimi için bu konuyu milli bir doktrin gibi sahiplenmemiz gerekiyor.