Aselsan Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün, Anahtar Dergisi için kaleme aldığı yazısında, son yıllarda hızlı bir şekilde ilerleyen teknolojiye bağlı olarak “yıkıcı teknolojiler” teriminin hayatımıza girdiğini ifade ediyor. Yıkıcı teknolojiler, mevcut işlerin yeni bilgi tabanlarıyla günümüz ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesini sağlayan teknolojileri temsil ediyor.
Yıkıcı Teknolojilerin Tanımı ve Kökeni
Prof. Görgün, yıkıcı teknoloji kavramının ilk defa 1997 yılında Harvard Üniversitesi’nden Prof. Clayton Christensen tarafından kullanıldığını belirtiyor. Yıkıcı teknolojiler, piyasadaki hakim ürünleri yok eden veya yerlerine geçen ürünler ve hizmetler anlamına geliyor.
Yıkıcı Teknolojilerin Genel Özellikleri
Günümüzdeki teknolojik değişimlerin büyük bir çoğunluğunun yıkıcı teknolojiler kapsamına girdiğini belirten Görgün, yıkıcı teknolojilerin mevcut teknikleri yok eden, teknolojik, ekonomik ve sosyal değişimlere yol açan yenilikler olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, yıkıcı teknolojilerin sürekli bir değişimi beraberinde getirdiğini ve sürekli adapte olmayı gerektirdiğini ifade ediyor.
Örneklerle Yıkıcı Teknolojiler
Görgün, McKinsey Global Institute tarafından yayınlanan verilere göre mobil internet, bilişsel işlerin otomasyonu, nesnelerin interneti, bulut teknolojisi, gelişmiş robotik, otonom araçlar, enerji depolama, üç boyutlu yazıcılar, gelişmiş petrol ve doğalgaz arama teknolojileri, yenilenebilir enerji gibi teknolojilerin yıkıcı etkilere sahip olduğunu belirtiyor.
Türkiye’nin Uyum Sağlaması ve ASELSAN’ın Rolü
Türkiye’nin değişen koşullara uyum sağlaması ve yıkıcı teknolojilerle sanayi dönüşümüne adapte olması gerektiğini vurgulayan Görgün, ASELSAN olarak stratejik planlama ve yol haritası oluşturma çalışmalarını sürdürdüklerini belirtiyor. Büyük şirketlerin yeni teknolojilere göre stratejilerini belirlemeleri ve kurumsal planlamalarını yapmaları gerektiğini vurgulayan Görgün, ASELSAN’ın yıkıcı teknolojilere uyum sağlamak için dijital dönüşüm projelerine odaklandığını ifade ediyor.
ASELSAN’ın Yıkıcı Teknolojilere Uyum Çalışmaları
Görgün, ASELSAN’ın dijital dönüşüm projeleriyle şirketi geleceğe hazırlamayı hedeflediğini belirtiyor. Şirketin yapay zeka, büyük veri analitiği, nesnelerin interneti, bulut bilişim, otonom sistemler ve siber güvenlik gibi alanlarda çalışmalar yaptığını ifade ediyor.
Ar-Ge Çalışmalarının Önemi ve İşgücü Yapısının Etkisi
ASELSAN’ın yıkıcı teknolojilere uyum sağlamak için Ar-Ge faaliyetlerine büyük önem verdiğini vurgulayan Görgün, şirketin rekabetçi bir konumda kalmak için yenilikçi ürün ve çözümler geliştirmeyi hedeflediğini belirtiyor. Ayrıca, yıkıcı teknolojilerin işgücü yapısını etkilediğini ve çalışanların yeni becerilere sahip olmalarının önemli olduğunu vurguluyor. ASELSAN’ın çalışanlarına eğitim ve gelişim imkanları sağladığını ve dijital yetkinliklerini artırmaya yönelik programlar yürüttüğünü belirtiyor.
Yıkıcı Teknolojilerin İş Fırsatları ve ASELSAN’ın Büyüme Stratejisi
Yıkıcı teknolojilerin yeni iş fırsatları sunduğunu ifade eden Görgün, ASELSAN’ın bu fırsatları değerlendirerek büyüme stratejilerini belirlediğini belirtiyor. Şirketin yüksek teknoloji ürünleri ve çözümleriyle hem iç pazarda hem de uluslararası pazarda rekabetçi olmayı hedeflediğini ifade ediyor.
Sonuç ve Gelecek Perspektifi
Sonuç olarak, ASELSAN’ın yıkıcı teknolojilere uyum sağlama ve sanayi dönüşümünde öncü olma çabaları devam ediyor. Şirket, dijital dönüşüm projeleri, Ar-Ge çalışmaları, stratejik ortaklıklar ve çalışanların yetkinliklerini geliştirme gibi alanlarda faaliyet göstererek, geleceğin teknolojik ihtiyaçlarına cevap vermek için çalışmalarını sürdürüyor.
Yorumlar kapalı.